ÇAĞA ŞAHİT İSTANBUL

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com

-Şehrin dilinden-

Bir bahar sabahı, tan ağarırken,
Yiğit bir Sultan’ın geldiğin gördüm.
«Ya o beni alır, ya da ben onu!»
Deyince, kararlı olduğun gördüm…

Paslı direnişi kıran o sesti,
Çağlara mührünü vuran o sesti,
Cennet müjdesini soran o sesti,
Müjdeyi Nebî’den aldığın gördüm…

Hisarın yanında yükseldi otağ,
Aydınlandı sular yanınca çerağ,
Açıldı ufkumda yepyeni bir çağ,
Duâmın icâbet bulduğun gördüm…

Surların ardına saklanıp güyâ,
Muhafızlar erken dalmış uykuya,
Yaşananlar gerçek, değildi rüya,
Topların geceyi böldüğün gördüm…

Yiğitler pür yiğit, mukaddes sadâ,
Üç mızrak ötede ürperten nidâ,
Karşı konulamaz, hüküm elvedâ!
Mehterin gülbankı çaldığın gördüm…

Duâlar yükselir zafer mukadder,
Şehrin istediği elbet bu kader,
Yıkılırken duvar, yarılırken yer,
Boğaz’ın gizlice güldüğün gördüm…

Şehrin hicreti bu, sarığa doğru,
Gemiler yükselir doruğa doğru,
Karadan yürüyüp varlığa doğru,
Zincirin ardına daldığın gördüm…

Zulmet parçalanıp, rengi solarken,
Keşiş, rahip, zangoç saçın yolarken,
Surlara uhrevî hava dolarken,
Fatih’in şükrünü kıldığın gördüm…

Şehir hayal kurmaz, ümit etmez mi?
Çağrıldığı yere doğru gitmez mi?
Günbeyli sen söyle, mecal yetmez mi?
Rûhumun aynada kaldığın gördüm.