BAHARA METHİYE
KÂFÎ (Ekrem KAFTAN)
Eser de bâd-ı sabâ mahlûkâta rûh olur…
Baharda yalnız gezen yegâne mecrûh olur…
Kısa ömür içinde derin aşktır çiçekler,
Göklere el açarak yağmuru içecekler…
Toprağın sînesinde açılsa da yâreler,
Seyre iner baharda toprağı seyyâreler…
Gıpta edip ağlarlar: «Bizde bahar yok diye,
Yâ Rabbî denî dünya kâinâta hediye…
Varlığın tek sebebi Habîb’in bu yerdedir,
Hayat rûha bürünmüş bir sonsuz seferdedir…
Biz ki uyup emrine daima tavaftayız,
Göklerde görünmeyen bir ilâhî saftayız.»
Her zerrede bin bir renk, her renkte başka kudret,
Kudretin alâmeti renklerde sonsuz gayret…
Hepsi Hakk’ı söylerler bir gāip lisan ile,
Konuşurlar fehmeden ve mü’min insan ile…
Yalnız ehli işitir bahardaki tesbîhi,
Ve okur cümle renkte ebedî bir tembîhi…
Bahardır «Kün!» emrinin şâhika hikmeti âh,
Baharda hâsıl olur ölülerde intibâh…
Gözlerin saâdeti renklerin vuslatıdır,
Bahar mü’min her gönle diriliş fırsatıdır…
İstanbul’un baharı cennetten nişânedir,
Yere düşen her katre ruhlara kâşânedir…
Dolaşır bâd-ı sabâ kubbeleri aşarak,
Baharda yanar Kâfî gözyaşları taşarak…