İŞTE BU BENİM!..

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ)

Menzilini uzaklarda arama,
Yana yana aradığın il benim!..
Fitne ile düşman girmiş arama,
Tuna benim, Vardar benim, Nil benim!..

Yalan yere yalan ile överler,
Arkan dönsen hayâsızca söverler,
Fırsat bulup fena hâlde döverler,
Şefkat ile kucaklayan el benim!..

Benliğini desîseyle oyarlar,
Varlığını çırılçıplak soyarlar,
«Hürriyet» der; zindanlara koyarlar,
«Bağrın açık, koş gel!» diyen dil benim!..

Sen sen ol da sırrın deme ağyâra,
Sînende açarlar onulmaz yara,
Başın sıkışıp da düşünce dara,
Bilesin ki tutunacak dal benim!..

Türk-İslâm dâvâsı ezel şiârım,
Rabbim gayretimi koymasın yarım,
Rehber-i Rasûl’e şeksiz uyarım,
Pınar benim, çavlan benim, sel benim!..

Sabırla tırmandım nice yokuşa,
Birlikte ulaştım şerden çıkışa,
Hilâl mührü vurdum bin bir nakışa,
Ay yıldıza hamle veren yel benim!..

İlim bende, sanat bende, fen bende,
Hasmımın cümlesi bâtıl bir dinde,
Hilâf yoktur, ettiğim o yeminde,
Evvel-âhir, istikamet yol benim!..

Gör bağrımda nice âşık, ozan var,
Destanımı kanlarıyla yazan var,
Kıblemiz bir, cem olmaya ezan var,
Kurtuluşa taşıyacak sal benim!..

«Söz gümüşse sükût altın» der atam,
Reva mıdır, bir muhalif söz çatam,
Muradımdır rızâsından bir tutam,
Yâr hicrinden mecnun düşen lâl benim!..

Pervâne aşk için koşar ateşe,
Sinekler sürüsü üşüşür leşe,
Arılar yetinmez üç ile beşe,
Petek petek şifa sunan bal benim!..

Niyazkâr’ım neler umdun, ne gördün?
Nefsinle kaç kere, kaç cenge girdin?
Daimî Mevlâ’ya yok ise virdin,
«Affet Rabbim affet!» diyen kul benim!..