GENÇLERLE HASBIHÂL…

Naci ÖZTÜRK

Gençlerimizi yetiştirirken, onlara; hayatlarının en verimli dönemlerinde olduklarını, gençliğin onlara lutfedilmiş bir hazine olduğunu bildirmeliyiz. Ancak gençler de unutmamalı ki, bu hazine avuçlarından kayıp gidecektir. Necip Fazıl’ın dediği gibi;

Gençliğine güvenip, «Vakit çok erken!» derken,
Belki; «Elveda!» bile diyemezsin giderken.

Bugünü düşünürüm, dün geçti yarın var mı?
Gençliğe de güvenmem, ölen hep ihtiyar mı?

Gençlik hazinesinden elde kalacak olan sadece gayretlerin semeresi olacaktır.

Genç kardeşlerimiz şunu da iyi bilmeli ki; nasıl gideceği yeri bilmeyen kaptana hiçbir rüzgârın faydası olmazsa, hedeflerini belirleyememiş bir öğrenciye de o muazzam gençlik enerjisinin hiçbir faydası olmaz.

Evet gençler! Siz istemedikçe, siz azmetmedikçe hiçbir okulun, hiçbir dershanenin de faydası olmayacaktır.

Bu sebeple önünüze ciddî ve zorlu hedefler koyun, kendinizi basit hedeflerle sınırlamayın. Bilin ki dağ ne kadar yüksek olursa olsun, onu aşacak bir yol mutlaka vardır. Unutmayalım ki; «Karla kaplı yollar, bahara gider.»

Kıymetli kardeşlerim! Siz milletin geleceğisiniz. Bu sebeple maziden haberdar olun, tarihimize sahip çıkın. Geçmişi olmayanın geleceği de olmaz.

Bu düşünceyle geleceğinizi plânlarken herhangi bir mimar, doktor, öğretmen veya idareci olmayı değil; bir Sinan, bir İbn-i Sînâ, bir Akşemseddin, bir Fatih olmayı hedefleyin. Gemilerin karada da yürütülebileceğini görmek, Mehmetlerden birini Fatih yapmıştır. Siz de büyük ideallerin, büyük fetihlerin fatihleri olun.

Asla kendinizi küçümsemeyin. Bir Afrika atasözünde; “Açılmamış kanatların uzunluğu bilinmez.” denmektedir. Sizin nelere kadir olduğunuzu ancak sizin hayat tecrübeniz gösterecektir. İşte bu sebeple hedefinizi de, çıtanızı da, gayretinizi de yüksek tutun.

Bu yüksek hedefleri gerçekleştirmek için zamanının kıymetini bilen, çalışkan, sorumlu kişiler olmanız elzem. Çünkü Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: “İki günü birbirine eşit olan zarardadır.” buyurmaktadır. Avuçlarınızın arasından en kıymetli hazine akıp giderken gayret heybesini doldurmazsanız bugün elbette düne nazaran kayıptasınız demektir.

Değerli gençler! Okumak ve yazmak; insan zekâsını geliştiren ve keskinleştiren en önemli faaliyetlerdir. Bu yüzden okumaya, düşünmeye ve yazmaya zaman ayırın. Konuşma ve hitap yeteneğinizi geliştirin.

Değerli kardeşlerim! Düşünmeye ve yeni fikirler üretmeye de önem verin. Sevgili Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: “Bir saatlik tefekkür yetmiş senelik nafile ibadetten efdaldir.” buyurmakta. Bu yüzden tefekkürden ve hayal kurmaktan korkmayın; fakat hayallere de kapılmayın. Hedefleriniz bulutları dolaşsın, ayaklarınız ise yere bassın.

Hayalleriniz de hedefleriniz de bizim dünyamızın ufuklarında dolaşsın.

Bir fert olarak cemiyette işgal edeceğiniz mevkii hazırlayacağınız dönem de gençliktir. Kendinize doğru, güzel bir hayat plânı yapın ve zevkle çalışabileceğiniz, sıkıntılarına göğüs gerebileceğiniz, onunla Hakk’a ve halka hizmet edeceğiniz bir meslek seçin ve bu meslekte parmakla gösterilen biri olmayı hedefleyin.

Ülkemizde hayat şartları zaman zaman çok ağırlaşabilmektedir. Bu yüzden, hayatınızı kazanabileceğiniz en zor zamanlarda bile olsa, çalışıp kendinizin ve ailenizin geçimini temin edebileceğiniz bir altın bilezik edinin, bir meslek sahibi olun. Merhum Âkif’in dediği gibi:

Kim kazanmazsa bu dünyâda bir ekmek parası,

Dostunun yüz karası, düşmanının maskarası.

Sadece nazariyeler peşinde koşup hayatta hiçbir şey gerçekleştirmemiş âvâreler değil, fikriyatı hayat, hayatı fikriyat dolu hizmet erleri olun.

Kıymetli gençler! Mesleğini sevmek başarının anahtarı, sevmemek ise başarısızlığın anahtarıdır. Hangi mesleği seçerseniz seçin, o alanda en iyi olmaya çalışın. Her zaman kahraman olmak mümkün olmayabilir; fakat her zaman insan olmanın, faziletli bir hayat sürmenin yolu mutlaka vardır.

Unutmayın ki önemli bir imtihanı, bir işi, bir fırsatı kaybederseniz bir şekilde telâfi edilebilecek şeyler kaybetmiş olursunuz; ancak kişiliğinizi kaybederseniz her şeyinizi kaybetmiş olursunuz.

Cemiyet içinde insanlara faydalı, güzel bir meslek sahibi olmak için ne mezunu olduğunuzdan ziyade; ne tür yeteneklere ve vasıflara sahip olduğunuza bakılacaktır. Bu sebeple zamanın ihtiyaç duyduğu, yabancı dil, teknoloji gibi gelişmelere açık olmak lâzımdır. Elbette bunları özü kaybetmeden kazanmalıdır. Kendi dil ve kültürünü çok iyi öğrenmeden, yabancı dil öğrenmeye çalışmak, kültür taarruzuna maruz kalmaktan başka bir şeye yaramaz.

Bütün imkânları Hakk’ın rızâsına uygun ve halka hizmet içerisinde değerlendirerek kendinizi geleceğe hazırlayın.

Sevgili gençler!

Milletlerin istikbâli, yetenekli ve sorumluluk sahibi gençler yetiştirmelerine bağlıdır. Fazilet akl-ı selim ve zevk-i selim sahibi, okuyan, araştıran, düşünen, üreten, şahsiyetli, bilgili, hoşgörülü, millî ve mânevî değerlerine bağlı, tarihî değerleriyle barışık, güzel ahlâkla donanmış nesiller yetiştirmek bir milletin varlık sebebidir.

Siz siz olun, milletinizi var edecek bu hasletleri elde etmeye bakın.

Allah Teâlâ, gençlik hazinesini kendisine kulluk içinde harcayan gençlere, başka hiçbir gölgenin olmadığı o dehşetli günde kendi gölgesini, himayesini vaat etmiştir. Bu müjdeye erişmek de sizin elinizde…

Allah yâr ve yardımcınız olsun!

Âmîn…