Dut Ağacı

CELİL (Halil GÖKKAYA)

Nerden geldim diye hiç sorma bana,
Say ki Çin’den geldim, Maçin’den geldim.
Komşu oldum nice ahşap balkona,
Nice sevdaların içinden geldim…

Bir bahçeli konak, Anadolu’da;
Balkon güzeline sırdaş bir ağaç,
Buğulu gözleri her an dolu da,
Sıyrılmış zamandan, bilmez saat kaç…

Yeşil yeşil düşleri var anlatmaz,
Bir ceylan yavrusu misali ürkek!
Gökyüzünü seyretmeden hiç yatmaz,
Ağlar çoğunlukla, gülümsemez pek…

Aydınlanır yüzü bir yıldız kaysa,
Zekiliği bakışından okunur,
Ne zaman hüzünlü bir şarkı duysa,
Her hatıra yüreğine dokunur…

Antik sehpasında çay tavşankanı,
Cevizli çörekler, ay çekirdeği,
Taze yaprak çeker tırtılın canı,
Bana da âşıktır ipek böceği…

Dutlarımla şifa bulur hastalar,
Tükenmez aylarca herkese yeter.
Ağacıma şekil verir ustalar,
Bağlamadan, uddan hüzünler tüter…

Celil’e anlattım yalnız ben O’nu,
Hep bekledim kök salarak toprağa,
Mutluluk getirsin bu aşkın sonu,
Dua dua işlerim her yaprağa…