Başarının Sırrı: Neticeyi Takip Etmek

Ali Rıza BUL

Bir işte muvaffak olabilmek için başlamak, ilk adımı atmak ne kadar mühim ise, o başlangıcın hedefine doğru aynı kararlılıkta devamını sağlamak ve kontrol etmek de o kadar elzemdir.

Netice, bir işin sonunda elimize müşahhas veya mücerret ulaşması beklenen şeydir. İnsan iş için elinden geleni yaptıktan sonra neticeyle ilgilenmezse o iş hiçbir zaman başarıya dönüşmez.

Nitekim bir ömür ibadetle meşgul olsa da kişi, son nefeste ipi îman ile göğüsleyemezse hiçbir şey elde edemez.

Herkes neticeye bakar. Aylarca okula devam etmesi değil sene sonu imtihanlarında geçerli not almasıdır bir öğrencinin başarısının işareti.

Maalesef bir heyecan ile başlayıp daha sonra işleri yarım bırakma hastalığımız vardır. Bu illete karşı nefsimizi olduğu gibi, eğitiminden mes’ûl olduğumuz çocuklarımızı, öğrencilerimizi, çalışanlarımızı ilh. takip etmeliyiz.

“Ben bu işi verdim benden çıktı.” düşüncesi hedefi gözetmeyen, ihmalci bir tavırdır. “Benden söylemesi…”, “Benden günah gitti…” tavrıyla sadece yasak savmak kabilinden yapılan ne tebliğden, ne de terbiyeden hayırlı bir netice beklenebilir.

Örnek insan Peygamber Efendimiz de bir iş söylediklerinde onun neticesini kontrol etmişlerdir. Bir misal verecek olursak; Peygamberimiz bir gün küçük yaşta hizmetine verilen Hazret-i Enes’i bir yere gönderir. Küçük Enes yolda oyuna dalar. Ve kendine verilen vazifeyi unutur. Bir müddet sonra Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- gelir ve Enes’i oynarken görür. Önce verdiği işin yapılıp yapılmadığını sorar. Yapılmadığını öğrenince, önce işi yapmasını sonra oynamasını söyler.

Yine Efendimiz, kızı Hazret-i Fâtıma ve damadı Hazret-i Ali’nin evlerini sabah namazları için ziyaret ediyor, onların namazlarına devamlarını takip ediyordu.

Günümüzde insanlar pek çok iş yapma gayretine giriyorlar. Ama kaçı sonuca varıyor. Kaçının sonucu takip ediliyor. Çok iş yapmak değil sonuca varan işler yapmak mühimdir.

Tohum eken çiftçi bereketli bir hasat istiyorsa tohum atmakla işin bitmediğini bilir. Toprağın bakımıyla, suyuyla, ilâcıyla sürekli filizi takip eder. Bir gözü yerde, bir gözü gökte takiptedir. İnsan yetiştirmek de bundan azını değil daha fazlasını ister.

Kalplerin fethinde de, istikbâl seferlerinde muzaffer olma yolunda da takip mekanizmasını çok iyi şekilde çalıştırmalıyız. Efendimiz’in ikazı sürekli zihnimizde olmalıdır:

“Hepiniz çobansınız ve hepiniz size tâbî olanlardan mes’ûlsünüz!”