Duruşların En Anlamlısı

Zeynep Beyza BULUT

Bir hayat tasavvur ediyorum zihnimde. Öyle rastgele değil; etraflıca, tüm rûhumu harekete geçirircesine. Coşkun ırmaklarda akıyorum önce, engin denizlere doğru.

Sonraları kabına sığmayan bir sevinçle uçuyorum gökyüzü derinliklerinde. Yaşadıklarımın yüreğimi tüllendirdiğini hissediyorum, akan gözyaşlarım beraberinde. Tarifi imkânsız bir huzura gark oluyor yüreğim.

Ellerimi kalbimin üzerinde her birleştirişimde; kalp atışlarımın hızına şahit oluyor ve aynı heyecanla devam ediyorum yolculuğuma. Kapılar karşılıyor beni. Eğilip geçiyorum o kapılardan. Eğilişim yüce bir varlığa selâm oluyor, hissediyor bunu yüreğim. Dirilişim dimdik ayağa kalkışımla başlıyor adeta. Yeniden keşfediyorum kendimi.

Çaresiz farklılıklarımın şaşkınlığına uğradığım an aniden yerlere kapanıyorum gururuma söz geçirmek adına. Keşfine başladığım benliğimle bir nefis muhasebesine girdiğimi fark ediyorum zaman zaman.

Varlıkla yokluk arasında ince bir çizgide dolaştığım bir ânı yakalıyorum mukaddes sezgilerle. Yüceler yücesi bir mâneviyatın beni çepeçevre kuşattığı bir iklimi yaşıyorum. Issız mekânlar olarak gördüğüm her manzara beni kendi körlüğümün şuuruna götürüyor. Geldiğim ve gelebileceğim son nokta olsa gerek, oysa rûhun hâlâ hakikî sergüzeştini bulamadığı kanaatine varıyorum; yolculuğumun son hız devam ettiğini görünce.

Soluksuzca fakat sorumluca attığım her adım yepyeni limanlara uğratıyor kâşif benliğimi. Usulca bir hamleyle etrafıma bakındığımı, yüreğimin beklenmedik bir hüzünle adeta çarpıştığını hissediyorum ve uyanıyorum rüyaların en güzelinden, hayallerin en kutlusundan.

Gerçek bir ihtiyaç doğuyor bundan böyle hayatımda. Bende bıraktığı güzellikler, rûhumu bu eşsiz heyecana yeniden hazırlıyor. Ardından doğruluyorum en anlamlısından bir duruş daha sergilemek üzere ve asla terketmemecesine…