Yazık Değil mi?

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ)

İsrafın pençesinde bu mudur çağın ilmi?
Çöplüklere dökülen ömre yazık değil mi?

Vay ki neler çarçur edildi gitti,
Sancılı cüzdâna yazık değil mi?
İsrafın ağzında hazîne bitti,
Damlasız ummâna yazık değil mi?

Her şeyi çılgınca tüketti israf,
Azdı tükettikçe çoğaldı masraf,
N’etmeli, markette tutuştu raf raf
Cepteki dükkâna yazık değil mi?

Arttı bugün lükse koşan ayaklar,
Hiç molasız iş yapıyor kayaklar,
Fiş kesiyor elde cezâ, ecel var,
Son gece efgāna yazık değil mi?

Vurgunu illâ ki ne olsa vurmak
Sonra da keyfince saçıp savurmak,
Pâye midir kalbi dikenli durmak?
Gül gibi vicdâna yazık değil mi?

Karga mı bülbül mü şakır kafeste?
Neşve mi var şimdi keder mi seste?
Boş yere kül oldu tüten nefeste,
Dağ gibi harmâna yazık değil mi?

Çeşme susuz kalsa coşar mı dostum?
Testi delinmişse taşar mı dostum?
Yokluk içen gonca, yaşar mı dostum?
Yoksa gülistâna yazık değil mi?

Söyle umûrunda mıdır sefâlet?
Söyle umûrunda mıdır rezâlet?
Yeryüzü mahvoldu, asıl felâket;
Mahvolan insâna yazık değil mi?

Her suçu dehşetli zamân içinde,
Bir sürü kasvetli mekân içinde,
Beyni saran toz ve duman içinde,
Kaybolan îmâna yazık değil mi?

Türlü sadâlarla şu kubbe inler,
Yâr ise yalnızca ezânı dinler,
Almasa abdesti eğer yiğitler,
Gözde şadırvâna yazık değil mi?

Cân evinin dîni, devâmı yoksa,
Aşk ile devranda merâmı yoksa,
Bir yeni destâna selâmı yoksa,
Önceki destâna yazık değil mi?

Kimler uçar gökte kimin yelinde?
Kimler akar yerde kimin selinde?
Çifte asır var ki Firenk elinde,
Bağlı küheylâna yazık değil mi?

Bir de cehâlet ki kitâbe oldu,
Şanlı kütüphâne harâbe oldu,
Türkçeye düşmanca bu darbe oldu,
Bir sürü dîvâna yazık değil mi?

Öz sanatın mührü kızakta şimdi,
Bet-bereket sırrı, tuzakta şimdi,
Fâtih’e, evlâdı, uzakta şimdi,
Sonraki kervâna yazık değil mi?

Tevbeyi bilsin de berâtı bilsin,
Ölmeyi bilsin de hayâtı bilsin,
Her kişi dünyâda sırâtı bilsin,
Ömrü perîşâna yazık değil mi?

Âh ile yazmazsa bu hâli Seyrî,
Vâh ile gitmez mi ahâli eğri?
Biz yazalım her ne gerekse gayri
Gözleri giryâna yazık değil mi?

Vezni: müfteilün / müfteilün / feûlün