Ali Emîrî Efendi ve Dünyası

Sabiha TAK

Öğreticisi olduğum İSMEK Çalışlar Osmanlıca sınıfı ile birlikte, bu ay mühim bir saha çalışması gerçekleştirdik. Kurs idarecisi İmran GÖKSOY ve hattat Taner KAYGISIZ’ın da katıldığı bu saha çalışmasında Ali Emîrî Efendi ve Dünyası adlı sergiyi gezdik ve yerinde incelemelerde bulunduk. Bu değerli sergi üzerine edindiğim intibaları ve aldığım notları kaleme almayı arzu ettim.

Kültür tarihimizin büyük bekçisi Ali Emîrî Efendi, 1854-1924 tarihleri arasında yaşayan, şair, tarihçi, biyografi yazarı ve yayıncımızdır. En büyük arzusu Osmanlı-Türk geçmişini gelecek nesillere tanıtmaktı. Ali Emîrî Efendi, Fatih Camii haziresinde medfundur. Kitâbesi hattat Hâmid Aytaç tarafından yazılmıştır.

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Pera Müzesi salonlarında sunulan Ali Emîrî Efendi ve Dünyası sergisi üç ana bölüme ayrılıyor:

Birinci bölümde, Kanunî’den Sultan Reşad’a uzanan 500 yıllık bir dönemin tuğra, hat ve tezhip şâheserleri olan ve bugüne kadar günışığına çıkmamış 49 adet ferman ve berat yer alıyor.

İkinci bölüm ise hat sanatının büyük ustalarına ait 31 adet kıt’a levhayı kapsıyor. Şeyh Hamdullah, Hâfız Osman, Yedikuleli Seyyid Abdullah, Şeyhülislâm Veliyüddin Efendi, İsmail Zühdî, Mahmud Celâleddin ve Kazasker Mustafa İzzet Efendi’nin kaleminden çıkma hatlar, Osmanlı estetiğinin ulaştığı baş döndürücü zirveyi gözler önüne seriyor.

Hat sanatının büyük ustalarına ait 31 adet levhayı Çalışlar Hüsn-i Hat Hocası Taner KAYGISIZ, kıt’a özellikleriyle, yazı türüyle, istiflerin yazılış yöntemiyle ilgili bilgilerini vererek anlattı. Hattatların el maharetlerini kaybetmemek ve kendilerini geliştirmek için yazdıkları karalama örneklerini tanıttı. Çünkü bu karalamalarda günümüz modern bakışı ile mücerred (soyut) resim algılaması varken, kendilerinden sonraki hattatlar için ise onlarda inkişafa yol açacak önemli bir miras vardır. Taner KAYGISIZ bu büyük üstadların biyografilerinden de bahsetti.

Üçüncü ve son bölüm, Ali Emîrî Efendi’nin bütün ömrü boyunca topladığı muhteşem ve nadir yazma kitaplardan bir seçme. Osmanlı padişahlarına ait dîvanlar; tıp, coğrafya, tarih ve tasavvuf konulu bu geniş yelpazede 69 adet kitap sergileniyor. Ali Emîrî Efendi’nin 1914’te keşfettiği ve dünyadaki tek nüshası Millet Kütüphanesi’nde olan, 11’inci yüzyılda Kaşgarlı Mahmud’un yazdığı efsane kitap Dîvânu Lügāti’t-Türk, ilk defa bu sergide yer alıyor.

Dîvânu Lügāti’t-Türk, Kaşgarlı Mahmud’un Karahanlılar zamanında meydana getirdiği (Türkçe-Arapça) en eski Türkçe sözlük/ansiklopedi olma özelliğini taşıyor. Türkmen, Oğuz, Yağma, Kırgız ve Çiğil Türklerinin kelime hazinesinin yanında, Bizans sınırından Çin sınırına kadar uzanan Türk boylarının şivelerini de verme özelliğine sahip.

Kaşgarlı Mahmud, ünlü Arap dili âlimi el-Halil’in Kitabû’l-Ayn’ındaki usûlünü kullandığından bahseder. Eser Arapça filolojisine göre düzenlenmiştir. Eser, kelimelerin özelliklerine göre sekiz kitaba, her kitap da kelimelerin isim ya da fiil oluşlarına göre iki kısma ayrılır. Yazarımız, Türk fonetiği ile Arap fonetiği arasındaki nüansı açıklar. Uygur alfabesini Arapça karşılığı ile verir. Hattâ Oğuz boylarından bahsettiği sayfalarda Arapça rakamları ile Uygur rakamlarını karşılıklı kullanır.

Bazı Türk kabilelerinin yerleşmesi üzerine hemen hemen tek kaynak olan bu efsanevî eserin sonunda Türk dünyasına ait bilinen ilk harita yer alır. Haritanın her bir köşesinde renklerin ne anlama geldiğini gösteren Arapça kelimeler vardır. Bu bir lejant haritadır. Yani yeşil renk, denizleri; hâkî renk, nehirleri; kızıl renk, dağları; bakır renk de çölleri gösterir.

Kaşgarlı Mahmud’un Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin de Arapça kadar önemli bir dil olduğunu ispatlamak gayesi ile yazdığı Dîvânu Lügāti’t-Türk kitabında bulunan harita günümüze ulaşan en eski Türk haritasıdır. Kaşgarlı Mahmud, haritayı Türklerin yaşadığı bölgeleri göstermek için çizdiğini belirtir.

Saha çalışmamızda ilk Türk Haritası ile Türk Oğuz boylarına ait sayfalar da okunup şerh edildi. Darısı Zemahşerî’nin Mukaddimetü’l-Edeb fi’l-Lüga (Dil Bilimine Giriş) Arapça-Türkmence-Farsça sözlüğünün başına.