Hayrânî’nin Gazelini Tahmis

(CEMÂLÎ) Mustafa ASLAN

Düşmüşüz çöllere hep Rahmet-i Rahman diyerek
Gayrı Yûsuf çekecek hasreti bühtan diyerek
Bakacak çöldeki cânîlere kervan diyerek
Gitti ey dil kimi sevdik ise cânan diyerek
Etmedik gerçi şikâyet yüce ferman diyerek

Belki insân unutup ahdini bâzen körelir
Sabr ettikçe atar hüznünü mutlak şenelir
Ederek hâle şükür Arş’a kadar hep yücelir
İçimiz ağlasa da kan, elimizden ne gelir
Mest ü nâlân döneriz bir nice meydan diyerek

Dâr-ı dünyâda hemen herkese yârânı gerek
Çeker elbette elem âşık olan hep çekecek
Hele âdem olana imreniyor çünkü melek
Bî-vefâ olduğun âhir bize bildirdi felek
Bunca cevr ü sitemi çektirip âsan diyerek

Cism sermâyesini sarfa yönelmezsek eğer
Mahveder bizleri hep çektiğimiz bunca keder
Yönelip eylemişiz aşk iline gayrı sefer
Bir şifâ umduğumuz sevgililer gitti gider
İçirip ayrılığın zehrini derman diyerek

Câna minnet bilerek zerre kadar ihsânı
Veririz şevk ile cânâna muhakkak cânı
Bekleriz biz de Cemâlî gibi hep ol ânı
Çok mudur olduğumuz ehl-i figan Hayrânî
Gitti zîrâ kimi sevdik ise cânan diyerek

Vezni: feilâtün feilâtün feilâtün feilün
(fâilâtün) (fa’lün)