Aşk Vurgunu

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ)

Sevdanın ateşi sînemi yakar,
Rûhumu kavurur haralar beni.
Durmaz çeşmim yaşı, sel olur, akar,
Taştan taşa çalıp paralar beni.

Akıp durur zaman, coşkun çay gibi,
Aşk vurgunu gönül, deli tay gibi,
Hicran ömrü gerer, tıpkı yay gibi,
Candan ayrı koyup aralar beni.

Bu firâkın bana kastı ne? Bilsem!
Ferhat olup, aşk uğruna dağ delsem!
Açıktır gözlerim cânansız ölsem,
İster bin kurşunla vuralar beni.

Kirpiği ok, kaşı yay mı, keman mı?
Endam hûri-nigâr, gözler ceylan mı?
Ah mı kalır mihmânında aman mı?
Aklım baştan alıp duralar beni.

Terk-i diyar gurbet elde oturur,
Kendin gelmez, selâmını yetirir,
Ecel değil bu hasretlik bitirir,
Vakitsiz çullara saralar beni.

Yürek neye yarar, sevgi olmazsa,
İlâhî hikmetten bir pay almazsa,
Bu esrik Niyazkâr yâri bulmazsa,
O gün topraklara karalar beni!