Ağlayan Erguvan

Olcay YAZICI

“Gül mü güler, erguvan mı ağlar?”
Şeyh Gâlib

Hüsn ü aşk üzere dillenir dîvan
Tenhâda elemle, ağlar erguvan

Şiir mi, dua mı, ağıt mı, gül mü?
Eşyayı kuşatan sihirli tül mü?

Sevdâlı edâda buzdağı erir
İnsana fânîlik öğüdü verir

Titreşir mahzun sular geceleri ayazda
Ölür körpe çiçekler bu yağmurlu niyazda

Sebebi var yere düşen yaprağın
Titrer ıstırapla kalbi toprağın…

Şölen biter, rengin silinir izi
Ebedî sükûta çağırır bizi

Yitik zamanları acıyla anar
Her bahar yüreği yeniden kanar

Mekânlardan İstanbul, aylardan erguvandı
Bu hasret âteşinde nice civanlar yandı!

Ruhları şâd eden efsunlu neşir
«Gülşen-i âlemde hazân erişir!»

Boğaz bir rüyâdır, hep öyle kalsın
İlkbaharın adı «erguvan» olsun!

Diriliş müjdesi sümbülî buğu
Şiirin ülkesi esrarlı Doğu!..

Müştekî değil zaman, ezelî kaderinden!
«Bir erganun âhengi yayılmakta derinden»