Yüreğinde Fırtına

LEYLÎ (Şükran IŞIK)

Nefesini tutmuştu dünya bekliyor gergin,
Yüreğinde fırtına kopuyor Peygamber’in.

Tevhîd oku çıkmıştı gökyüzünün yayından
Çıkacakmış gibiydi tüm kâinat rayından.

Kur’ân inseydi şayet Süphan gövdeli dağa,
Dağlar, taşlar erirdi, dolardı bir bardağa.

O gece yere düştü, kâfirlerin yüzleri,
Şeytanın çanak çanak kanla doldu gözleri.

Kızgın çölün kumları yıkandı gülsuyundan,
Çok bahtiyar gül nesli gelmiş O’nun soyundan.

Nur üstüne nur yağdı nazlı Hira Dağı’na,
Muhammed’i kokladı hemen bastı bağrına.

Kâbe-yi Muazzama sevinçten uçtu göğe,
Ruhumla selâm verdim onu tutan meleğe.

Âyet âyet ulaştı sevgiliye sözleri,
Böyle bir nûr görmedi getirenin gözleri.

Nur dolu sayfaları ashâb aldı ferine
Kimi okur yüzünden, kimi de ezberine.

Şükürden iki büklüm oldu Hazret-i Osman,
Onların ayağının tozuna Leylî kurban…