Gül Yağmuru

LEYLÎ (Şükran IŞIK)

Ay koynunda parlıyor, gül şehrinin dilberi,
Hastalara şifadır, gül kokulu elleri.

Hangi ceylândan almış gözlerin bakışını?
Buz tutmuş yürekleri kor gibi yakışını.

Hangi gülistan seni yetiştirdi bağrında?
Ey gül çehre, şebnemsin güllerin yaprağında.

Gül şehrine girince râyihanla eridim,
Gül yüzünü görünce: «Bu gül ne tatlı!» dedim.

Diyorlar, gül şehrinin baharmış, kışı-yazı,
Dikeni gül açarmış, lâlesi kar beyazı.

Gül yağmuru yağdırsın Yaratan duvağına,
Mutluluk tebessümü kurulsun dudağına.

Neş’e, sevinç, muhabbet doldursun benliğini,
Yaseminler süslesin beyaz gelinliğini.

Sen Allâh’ın dostusun Hüdâyâ canım benim,
Sen canımın can gülü, son heyecanım benim.

Şükür ve dualarım doldursun yeri-göğü,
Çıksın Arş-ı Âlâ’ya hamdlerin en büyüğü.

Ey Leylî yeter artık, Mecnûn’a bırak sözü,
Sanki Tûr-i Sînâ’dan gelmiş, parlıyor yüzü.