Çanakkale’de Bombardıman Altında Yazılanlar…

Yüzakı Dergimizin ilk sayısında gazi dedem Mehmet Kâzım Efendi [Eşmeli]’nin muhârebe esnasında düşmanın hemen her gün denizden ve havadan gerçekleştirdiği bombardımanlar altında tuttuğu günlükteki sıcak notlardan onun şâhid olduğu ilâhî yardıma dair bölümleri yayımlamıştık. Aynı günlükten; harbin bütün dehşet ve şiddetini, yaşanan kayıpları, hastahaneleri bile bombalayan haçlı karakterini, neticede Cenâb-ı Hakk’ın yardımıyla zaferin bizden yana tecellî ettiğini anlatan notlardan bazıları da şöyle:

11 Mayıs 1331 Cuma günü  zâbitân efendilerin Şevki Bey’in taburunda Mayıs maaşlarını ahz etmek [almak] için nezdimde bir süvari  ile birlikde Harafem çiftliğine giderken Maydos’tan [Eceabat’tan] geçiyorduk. Alaturka saat 4’te dış denizden düşmanın donanması Çanakkale’yi bombardıman edip öyle zannettim ki deniz kenarında bizim toplarımız düşmanın tayyâresine endaht ediyor [atış yapıyor]. Veyahut denizde tahtelbahre [denizaltına] ateş ediyor. Hâlbuki düşmanın gemiden endaht ettiği mermi, Kale-yi Sultânî’ye düştüğünde ol kadar patlıyor, yanımızda gibidir. Maydos’un içerisinde askerler var idi. Hemen kaçıp Akbaş’a gidecek yolun sahilde bir büyük tepe arkasına millet tecemmu ve dehçiler gelip mübârek dehler top ve mermi gürültüsünden acı acı bağırmağa başladılar. Düşmanın birinci mermisi Çanakkale Çimenkale’nin yanına düştü. İkinci mermi, deniz kenarına düştü. Üçüncü mermi cephânelik şark-ı cenûba 200 hatve [adım] ilerisindeki hanelere düşüp hemen büyük bir harîk [yangın] zuhur etti. Cumartesi sabaha kadar harîk teskin olmamıştı. Hafazanallah az kaldı cephaneliğe tesadüf ediyordu. Çok şükürler olsun Cenâb-ı Hakk’a ol tehlikeden bizleri kurtarıp şâduman eyledi.

24 Temmuz’da [1331] Arıburnu cephesinde şiddetli muharebe olmuştur. 28 Temmuza kadar muhârebe devam edip akşamüzeri biraz teskin olmuştur. 29’uncu akşamı gece saat 6’da muhârebe devam edip şiddetli muhârebe olmuştur.

25 Temmuz’da Cuma gecesi [Perşembe akşamı] Bolayır Cephesi’ne yakın Anafarta Tepesi’ne düşman 7000 efrad çıkarıp büyük bir muhârebe olmuştur. O geceki muhârebeden yiğit, bin gazi, Akbaş İskelesi’ne gelip vapura râkiben Lapseki Hastahanesi’ne gönderilmiştir.

26 Temmuz 1331 tarihinde Gelibolu civarında donanmamız Barbaros, düşmanın iki adet tahtelbahirleri tarafından torpillenip batırılmıştır. İçerisinde tayfaları dahî kurtulamamıştır.

27 Temmuz 1331 tarihinde 15 buçukluk obüs topları Arıburnu’na 6 çift manda ile getirilip hemen düşmana endaht [atış] olduğunda İngilizler firar edip sâhile dökülmüştür. Rabbim Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri, cümle ordularımıza kuvvet ve cesaretle muzafferiyet ihsan buyursun, âmîn…

28 Temmuz 1331’de Arıburnu Cephesi’nde bulunan toplarımız düşmanı denize kadar püskürtüp 350 esir alıp Akbaş’ta Şirket Vapuru’na bindirilmiştir.

28 Temmuz 1331’de yevm-i Salı ikindi vaktinde düşmanın 3 adet tayyaresi Akbaş İskelesi’nde bir saat kadar dönüp 5 adet bomba attı. 1’i denize diğerleri iskele kenarına ve iskelenin yanlarına düşüp 1 jandarma şehid ve 1 başı bozuk mecrûh ölüp maûne de duhan yüklü olarak harîk zuhûruyla maûne batmıştır. Başka zâyiat yokdur, elhamdülillâh.

3 Ağustos 1331 yevm-i Pazartesi sabahleyin dış denizden düşmanın donanması Akbaş İskelesi’ni bombardıman edip birinci mermi mezkûr iskelenin 100 metre mesafesinde tepeye düştü. Tepenin altında ise asker ve postahane var idi. Elhamdülillâh hiç sakatlık yoktur. 2’nci, 3’üncü mermiler iskelenin kenarında kuma düştü. Fakat iskelenin yan tarafına düştüğünden hiç sakatlık olmadı.

3 Ağustos 1331 yevm-i Pazartesi ikindi zamanı Akbaş İskelesi Gelibolu’ya karşı iskelenin bir kurşun menzilinde deniz kenarında hastahane olup hastahaneye iki defa olarak dış denizden bombardıman edip hastahane ise çardak gibi çam ağacı ve dalından olup ol kadar yandı. Elhamdülillâh, hastaları içerisinden güç [de olsa] kurtarıldı. Rabbim Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri, cümle ümmet-i Muhammed’i kazalardan saklasın, âmîn. Mermiler bizim cephâne kolunun üzerinden geçerken bayağı bağırıyordu; vızıltısı, on dakikalık yere gider.

3 Ağustos 1331 tarihinde tayyareler gelip 5 adet bomba attılar. Biri az kaldı büyük vapura tesadüf edecekti. Diğer mermileri Akbaş meydanında arabacılar üzerine ve iaşe önünde düştü. Yiğit gazilerden iki nefer şehîd ve üç nefer mecrûh [yaralı] olmuştur. Başka sakatlık yoktur.

4 Ağustos 1331 yevm-i Salı Akbaş İskelesi’nde cephâne nakline me’mur bulunduğum esnada sabah erken saat 9 buçukta düşmanın tahtelbahri deniz kenarında yük ihraç eden Şam ve Halep vapurlarının arasında Almanya vapurunu torpilleyip mezkûr vapur 1 milyon 400.000 kilo arpa ile karaya yan tarafına olarak oturdu. Torpilin isabeti vapurun orta yerinden sakamet idi. Tayyaremiz hemen yetişip tahtelbahre 2 adet bomba attı. Fakat isabet ettiremedi. Cenâb-ı Hak büyük kazalardan cümlemizi muhâfaza eylesin, âmîn.

6 Ağustos 1331 yevm-i Perşembe Arıburnu’nda toplarımız pek şiddetli muhârebeye devam etmişlerdir.

7 Ağustos 1331 yevm-i Cuma saat 11:50 raddelerinde düşmanın tayyaresi Akbaş İskelesi’nde bulunan Şam vapuruna 1 adet bomba atıp vapurun içerisine düştü ise de [sadece] 3 nefer şehîd olmuştur. Başka vukûat yoktur.

8 Ağustos 1331 Cumartesi 3 adet tayyare birden gelip sabahleyin üçer bomba attılar. Elhamdülillâh bir kaza olmadı.

11 Ağustos 1331 yevm-i Salı İtalya ile İngiliz donanmaları Boğaz’da büyük hücumlar ettiler. Donanmaları adanın arka tarafından bombardıman ediyordu. Kumkale’deki büyük çaplı toplarımız sıkıca sıkıca bombardıman ediyordu. O büyük toplar patladığı zaman -hâşâ şümme hâşâ- gök gürler gibi sesleri çıkardı. Kıyametten bir alâmet idi. Rabbim Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri, biz âciz kullarının kusurunu afv ile elhamdülillâh muzafferiyeti yine bizim ordularımıza ihsân eyledi.

25 Ağustos 1331 Salı saat 6’da dış denizden düşmanın donanması 22 adet mermi endaht edip Akbaş İskelesi’ne ve civarlarında bulunan demirhane ve tayyare topçularının ve cephane kollarının yanlarına yakın mermiler düştü ise de hikmeten lillâh hiçbir kaza zuhûr etmedi ki, Cenâb-ı Lem-yezel Hazretleri’ne şükürler olsun.