Sessiz Adalet

Büyük bir İslâm mütefekkiri: «Hâkim zulmeder, kader adâlet eder.» buyuruyor. İnsanlar çoğu zaman, haksızlığa uğradıklarını, günahsız yere suçlandıklarını ya da ceza gördüklerini düşünürler. Hâlbuki Allah âdildir, kader hata yapmaz!

Can ALPGÜVENÇ, kaderin hayatlara çizdiği adâleti, «Sessiz Adalet» adlı romanında, çok çarpıcı bir biçimde örnekliyor. Kocası tarafından terk edilen bir kadının çektiği tarifsiz acılar ve hatasını anlayıp yıllarca bunun pişmanlığıyla kavrulan gözü yaşlı bir eş… Kendi kanından olan evlâdını, evlât edindiği çocuğa tercih ederek küfrân-ı nimet eden ailenin yaşadığı dram…

Ayrıca eserde tarihe ve sanata dair özellikleri anlatılan güzel insanlar ve muhteşem mekânlar yer alıyor. İşte bundan bir parça:

Sultan I. Ahmed bir gece rüyasında Avusturya Kralı ile güreşe tutuştuğunu, fakat sonunda sırtının yere geldiğini görür. Yorumcular bu korkulu rüyayı tabir etmekten kaçınırlar. Bunun üzerine sultan rüyasını bir zarf içinde Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri’ne gönderir. O da kapıda aldığı zarfı daha açmadan bir başka zarf verir ve sultana yollar.

Bir süre sonra Avusturyalılara karşı kesin bir zafer kazanılınca, Hüdâyî Hazretleri’nin tabiri de doğru çıkar.

Velhâsıl, kaderin «sessiz adâleti»yle çözüme kavuşan bir çok olay… Soluk soluğa, heyecanla ve sürprizlere doya doya okunacak bir roman…

Sessiz Adalet

Can ALPGÜVENÇ

Nesil Yayınları (0 212) 551 32 25

İstanbul, 2006

Hattın Cazibesi

“Allah güzeldir güzeli sever.” ifadesinin en güzel uygulandığı sanatlarımızdan biri de hüsn-i hat. Bu sahada günümüz hattatları, eski zamanları aratmayacak kudret, zenginlik ve incelikte eserler veriyor. Yapılan başarılı sergiler, bunu en güzel ispatı.

Geçtiğimiz ay Altunizade Kültür Merkezi’nde böyle bir sergiye daha şâhit olduk. Değerli Hattat Mustafa ÜLSEVEN, yılların emeği ve göz nûru olan eserlerini İstanbullu sanatseverlerin takdirine sundu. Hepsi birbirinden güzel yazılar; göz doldurucu ve gönülleri dinlendiriciydi.

Serginin en göz alıcı eseri ise, sanatkârımızın Hilye-i Şerîfe türündeki muhteşem eseriydi. Bilindiği üzere Hilye, Peygamber Efendimiz’in beşerî hususiyetlerini, karakterini, insanî ve ahlâkî vasıflarını, tavır ve hareketlerini anlatan eserlere denilmekte.

Peygamber Efendimiz’i anlatan bilgilerin, O’nun şânına yaraşır bir zevk ve estetik içerisinde tezhip, ebrû ve hüsn-i hat sanatlarının incelik ve zarâfetiyle sunulması, hiç şüphesiz O’na olan muhabbet ve iştiyakın en güzel yansıması.

Hattat Mustafa ÜLSEVEN’in yazdığı “Hilye-i Şerîfe” de bu noktada oluşan medeniyet ve sanat zarâfetimizin en güzel örneklerinden biriydi. Değerli hattatımıza, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.