Ramazan Gelince

Halil GÖKKAYA

Ben kendimi bildim bileli, her Ramazan gelişinde dünyamıza abir canlılık, bir heyecan geliyor. Bereketin diğer anlamı bence Ramazan’la kardeştir. Zamanın böyle güzeli, böyle ekmeli.. Tariflere sığmaz. İnsanları bir bakıma melekleştiren mübârek bir ay…

Bir yanda sahur heyecanı bir yanda iftar heyecanı ve telâşı. Sonra ruhları dinlendiren teravih namazları.

Ramazan öyle bir iklim ki, eller açılır, gönüller açılır, bülbüllerin sesleri daha bir tatlılaşır, ilâhî kelâmın sayfaları çok daha fazla açılır, sonra Ramazan-nâmeler açılarak gün görmemiş mânîler söylenir. Komşular birbirine börekler yaparlar, sarmalar sararlar. Ev baklavaları, irmik helvaları, şekerpareler ve şerbetler hazırlanır. Bu maddî ve mânevî canlılık, şair gönlünü coşturmaz mı? Bakın neler yazmışlar:

Geldi mâh-ı Ramazan’ım
Şâd olup sevindi canım.
Ramazan-ı şerîfiniz
Mübârek olsun sultanım…

Âleme rahmetle geldi,
Hamd ola izzetle geldi.
Cümle mü’min kullarına
Müjde-i cennetle geldi…

Bu gece göründü hilâl,
Kalmadı dillerde melâl.
Sizi hatadan saklasın
Hazret-i Hayy-i Zü’l-Celâl…

Mesrûr ettin geldin beni,
Pür-nûr ettin cân u teni.
Îman ehli sever seni
Ey mâh-ı sultan merhaba…

Bu aya hürmet gerektir,
Hürmet ü izzet gerektir.
Bu mübârek Ramazan’da
Mevlâ’ya tâat gerektir…

Ye kebâbı biberlice,
İç şerbeti amberlice.
Ehl-i keyfe safa verir,
Tel kadayıf şekerlice…

Şairliğe ettim heves,
Sözleri anlamaz herkes.
Dümbelektir sazım benim
Bu kaldı elde kârım pes…

Her Ramazan gelişinde insanlar ibadetin zevkine, ikrâm etmenin zevkine, davetlere icâbet etmenin faziletine biraz daha ererler. Ezan sesinin en çok beklendiği vakitlerden bir tanesi de şüphesiz akşam ezanı vaktidir. Mahyalar yanar, minareler ışıl ışıl ışıklandırılır.

İftar sofralarının bereketine, güzelliğine ne demeli? Gün boyunca aç karınlar, tok yüreklerle hazırlanan iftar yemekleri, resim gibi masalara dizilir.

Dualı dillerle, şükürlerle oturulan sofralardan yine tatlı tatlı dualarla kalkılır. İnsanlarımız maddî durumları nasıl olursa olsun her Ramazan gelişinde birbirleriyle yarışa girerler. Hayırda yarışılan böyle bir ay, güzel dinimizden başka nerede var?

Ramazan geceleri tıklık tıklım camilerimizde salevâtlar ve ilâhîler hep bir ağızdan dalga dalga yayılır. Melekler akın akın yeryüzüne inerler…

Hele Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın son on gecesine gizlenmesi, belki de ilâhî mükâfatların en büyüğü değil mi?

Fakat maalesef yıllardır Ramazanların tadına zulümlerin acısı düştü. İftar sofralarının üstüne patlayan bombaların alevi düştü. Hele bu sene daha büyük acılarla Ramazan-ı Şerif idrak edileceğe benziyor.

Bütün dualarımız odur ki akan Müslüman kanları bir an önce dursun. Katliamlar sona ersin.