ÂYET-İ CELÎLE

Ali HÜSREVOĞLU

Yazı türü:

Celî dîvânî

Tasarım ve hat:

Ali Hüsrevoğlu

Okunuşu:

ve câhidû fillâhi hakka cihâdihi

Anlamı:

Allah yolunda hakkıyla çalışınız. (Hacc/78)

Özelliği:

Türünde ilktir.

Sunuş:

Rumeli Hisarı’nın mazgallarından birinde hayal edilerek tasarlanmıştır. Açıklama: Hacc Sûresi’nin bu muhteşem âyet-i celîlesi sonsuz anlamları içinde bulundurmaktadır. “Allah yolunda/Allah’a ulaşma yolunda/Allah uğrunda hakkıyla çalışınız.” buyurduktan sonra sebebini açıklıyor:

“Çünkü O sizi seçti ve dinde sizi sıkıntıya sokacak hiçbir şey bırakmadı. Bu, babanız İbrahim’in dinidir. O, sizi «Müslümanlar» olarak adlandırmıştır, bundan önce de, bunda da/bundan sonra da. Bu da; sizin, Peygamber’in kontrolünde, bütün insanların da sizin kontrolünüzde olması içindir. Öyleyse namazı toplum içinde diriltip ayağa kaldırın, zekâtı verin ve Allah’a sımsıkı sarılın. Çünkü sizin dostunuz O’dur. O ne güzel dost, ne güzel yardımcıdır.”

Neredeyse açıklamaya hiç ihtiyacı bulunmayan bu âyet-i celîlenin ana konularını sıralayacak olursak ilk bakışta şunlar öne çıkmaktadır:

1. Bütün Müslümanların ana gayesi ve nihaî hedefi Allah’a ulaşmak, O’nun rızâsını kazanmak ve bütün hayatını o doğrultuda programlamaktır. Dolayısıyla bu hedefe ulaşmak için her şey vasıta, Allah gayedir.

2. Müslüman, bütün ümmetler ve milletler arasında seçilmiş olduğunu idrak etmek mecburiyetindedir. Kesinlikle sıradan değildir. Güdülecek bir toplum olamaz.

3. Bunun sebebi olarak onlara Son Peygamber’in eliyle gönderilen din, bütün kültürlerin üzerindedir. Fert olarak insana ve onu benimseyen toplumlara sıkıntı olacak hiçbir şey bu dinde yoktur. Bu din, problemler yumağı değil çözümler sistemidir.

4. Bu bir başkasının değil, babanız İbrahim’in dinidir. O’nun dini de yalnızca İslâm’dır.

5. İbrahim’den/Muhammed’den önce de sonra da Allah’ın size verdiği ad «Müslüman­lar»dır.

6. Bu, sizin Rasûlullah’ın gözetiminde olmanız, bütün insanların da sizin merhamet ve adâlet gözetiminizde olması içindir. Bunun altyapısı da Peygamber’inizi iyi tanımakla oluşacaktır. Allah’a doğru kulluk yapmanız ve O’na ulaşmanız buna bağlıdır.

7. Öyleyse yıkılan toplumunuzu/yıkılan taraflarınızı namaz canlandırsın. Siz de namazı öyle kılın ki ölü dirilmiş gibi olsun. Toplum içi yardımlaşma garantisi olan/toplum kesimleri arasında kurulmuş en güvenli köprü olan zekâtı verin. Allah’ın emirlerini yerine getirmek sûretiyle de Allah’a sımsıkı sarılın.

8. Çünkü O, sizin dostunuzdur. Başka dost aramayın. O ne güzel dost, ne güzel yardımcıdır.