İsmimizin Mânâsı Ne?

Halil GÖKKAYA

Hiç isminiz üzerinde düşündünüz mü? Nasıl bir hikâyesi var, kimler kullanmış, ne gibi yansımalara sahip? Hepsi bir tarafa, mânâsı ne?

Çok kimse bu hususta alâkasız. Eskiler; «İsim müsemmâyı çeker.» demişler. Gerçekte de insanın şahsiyetinin oluşmasında isimlerin de belli bir oranda payı var. Çünkü devamlı aynı kelime ile hitap edile edile insan o kelimenin atmosferi içerisine giriveriyor. Yine boşuna dememişler:

«Bir kimseye kırk gün deli derseniz deli, velî derseniz velî olur.» diye.

Buna göre isimler, insanın ne olacağına bile tesir edebiliyor demek ki. Bunun için dinimiz güzel isim konmasını, çocukların ana-baba üzerindeki hakları arasına koymuştur. Yani anne-baba evlâdına güzel olmayan bir isim koyamaz. İşte bu bakımdan doğru ve güzel isimler için onların mânâlarını bilmek, bu hususta temel mesele.

İsimlerimiz, aynı zamanda ilk duyduğumuz ve öğrendiğimiz kelimelerdendir. Ayrıca ifade ettiğimiz gibi hayatımız boyunca kişiliğimize tesir ederek bizimle yaşar. Hattâ bıraktığımız esere göre biz öldükten sonra da yaşamaya devam eder…

Bunca gerçeklere rağmen doğan çocuklara isim koyma hususunda bazen yanlış geleneklerimizin, örf ve âdetlerimizin tesiri mevzubahis olabilmektedir. Satı, Satılmış, İmdat gibi garip isimler göze çarpan ilk örnekler. Bunları, şu veya bu sebeple yanlış yorum ve hurâfelere göre isim olarak kullanmak, çocuklarımız adına haksızlık.

Diğer önemli bir nokta da, mânâsı hiç düşünülmeden ve isim olup olmadığı araştırılmadan konulan garip kelimeler. Bazıları, samimî niyetle olsa da bilgisizce bir yol tutturarak sadece seslerine bakarak böyle isim koyabiliyorlar. Meselâ Kur’ân ı Kerîm’de geçiyor diye «Aleynâ» ifadesini isim olarak koymak, bunun en bariz örneğidir. Oysa bu bir isim değildir. Bir harf-i cer ile bir zamirin tamlamasından oluşmuş ve mânâsı «üzerimize» demek olan bir ifadedir. Yani tek başına anlamsız bir lâfızdır. Elbette ki hiç birimiz çocuklarımızın bu mânâda isimler taşımasını istemeyiz.

İsim meselesinde bir diğer problem de pek çok güzelim isimlerimizi bir tarafa bırakıp entelektüel havası verecek garip isimlerin kullanılması. Hattâ bazı isimlerin asıl yapılarını bozarak kullanmak da hiç doğru değil. Yani öz kültürümüzü ve mânevî varlığımızı yansıtan isimlerimizi yıpratmamalıyız. Unutmayalım ki güzel isimleri güzelce kullanmak ve onlara sahip çıkmak, kendine sahip çıkmaktır.

Mevzuyu bu hususla alâkalı olarak yazmış olduğum bir şiirimle bitirmek istiyorum: