18. Sayı Takdim

Kıymetli okuyucularımız,

Dünyadaki yollar gibi zamanda da girintili-çıkıntılı, virajlı ve düz vakitler olur. Böylece insanlık, her şekilde imtihandan geçerek yarınlara doğru yol alır. Hesap günü gelince karneler, imtihan neticelerine göre ellerimize tutuşturulur.

Bu gerçek, mutlak olarak yaşanan bir hakikat olmasına rağmen insanoğlu ne hazindir ki şu veya bu şekilde bazen onu unutmaktadır. Sonra bin bir acı, bin bir ıstırap, bin bir zulüm… Yeni doğmuş mâsum yavrucağızları bile bombalayan vahşetler… Savaş, savaş, savaş… Ve kitleler hâlinde ölümler…

İşte bir taraftan mübârek üç ayların bizleri gölgelediği şu kıymetli günlerde diğer taraftan bütün dünya zulüm ve adâlet arasında büyük bir çekişme yaşıyor. Elde ettiği güç ve terakkîyi insanlığın infilâkında kullanan zorbalar, dünyayı mahvediyor.

Bir çıkış yolu?

Mazlumlar ve mâsumlar çaresiz…

Aslında çare var. Tabiî çareye sarılabilenler için.

Bu çare, insanlığın göklere yönelişidir. Fakat fezâ çağının azgınlığıyla değil, mîrac rûhunun sükûnet, merhamet, huzur ve hidâyet feyzi ile…

Yoksa gâfil insan, maddenin ve gücün esiri olarak bu dünyada her türlü mel’aneti işleyebiliyor. Hakikî mecrasına bîgâne bir sûrette çamurlara karışıp saf tabiatını kaybediyor. Sonra da diğer insanlar karşı amansız bir cânî kesiliyor. Kirli bir ruh ile etrafını yakıp yıkıyor. Onun durulması, şart. Bu da çamurlu suyun göklere yönelip kir ve pislikten temizlenerek berrak bir yağmura dönüşmesi gibi bir eğitim ve gayret gerektiriyor. Bunun da ismi mîrac eğitimidir. Yani insanoğlunun bugün yeryüzünün çukurlarından başını çıkararak göklere yönelmek suretiyle ciddî bir mîrac eğitimine ihtiyacı vardır.

İçinde mîrac gecesini de barından üç ayların mânevî atmosferi, bu güzel tecellî ve eğitim için bulunmaz bir fırsat. Bu sebeple Yüzakı Dergisi bu ay «Fezâ Çağı ve Mîrac» konusunu kapağa taşıdı.

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ «Fezâ Çağı ve Mîrac» başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazısında ruhların mîrac eğitimine olan ihtiyacından bahsetti. Mîracı edebiyata yansıyan yönüyle Âşık Paşa’nın Garib-nâmesinden de misâllerle anlattı. M. Ali EŞMELİ (Seyrî), mîrac eğitimi yolunda kazanılacak husûsiyetlerin özü olan «Vedâ Hutbesi»ni de manzûm olarak tercüme etti.

Dosya bölümümüzde ise mîrac mevzuu, hem edebî tür hem de mâhiyet olarak daha geniş bir şekilde işlendi. Prof. Dr. Namık AÇIKGÖZ ile «Sonsuzluğu Aşan Bir Vuslat Yolculuğu: Mîrac» başlıklı bir röportaj gerçekleştirdik. Mîrac hâdisesinin diğer nebevî mûcizeler arasındaki mümtaz mevkiine dikkat çeken Açıkgöz, insan rûhundaki yükselme temâyülünden bahsetti ve mîracın en yüce vuslat ânı oluşuna vurgu yaptı.

Edebiyat bölümünde dergimizin Yazı İşleri Müdürü Halil GÖKKAYA «İsmimizin Mânâsı Ne?» başlıklı yazısıyla çocuklara isim verirken dikkat edilmesi gereken noktalara dikkat çekti… Ayla AĞABEGÜM «Bizi Unutmayın» başlıklı yazısında Bosna ziyaretinden önemli intibâları bizlere aktardı. Prof. Dr. Nihat ÖZTOPRAK «Hasırcızâde Mehmet Ağa’dan Nükteler»i aktarırken Prof. Dr. Ahmet SEVGİ ise «Hasebe ve Nesebe Dair» başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yard. Doç. Dr. Emin IŞIK «Mânevî Âdem» yazısı ile mutasavvıf bir şairimizi tanıttı. Saadettin KAPLAN «Bir Sevdadır Anadolu» başlıklı deneme yazısıyla dergimizin sayfalarında yer aldı.

Karakter bölümünde Osman Nuri TOPBAŞ Hocaefendi «Benlik ve Muhasebe» mevzuunu işledi. İnsan için en büyük muvaffakıyetin nefsâniyetine gâlip gelmek olduğundan bahsetti ve üç ayların bu mânâda eşsiz bir fırsat olduğuna vurgu yaptı.

Turgay ŞİRİN «Stresle Başa Çıkmanın Yolları»nı anlattı. İrfan ÖZTÜRK «Âh Be Oğlum!» başlığı altında ibret dolu bir kıssa aktardı. Naci ÖZTÜRK «Sabır ve Mîrac» konusunu işledi. Âdem SARAÇ «İslâm ve Müslüman» başlıklı yazısında yine Rasûlullah Efendimiz’den bahsetti. M. Âkif GÜNAY ise «Saltanat Sürmek mi, Hizmet Etmek mi?» sorusunu cevaplamaya devam etti.

Tarih bölümümüzde Can ALPGÜVENÇ bu ay «Abdülmecid Efendi Köşkü»nü tanıttı. Dursun GÜRLEK «Gül Baba’nın Gülleri»nden bahsederken Ahmet MERAL «İslâmiyet’in Doğuşu» konusunun 3’üncü bölümünü yazdı.

Toplum bölümümüzde Aynur TUTKUN “«Müslüman Çok Çalışmalı Tatil Yapmamalı!» mı?” diye sorarken Doç. Dr. Ahmet KAVAS «Güzel Âdetlerimizin Yeniden İhyâsı»ndan bahsetti. Prof. Dr. Hasan DOĞRUYOL «Gıdalardaki Katkı Maddeleri»ni tanıtmaya devam ederken Şefik BARIŞ «Ürküten Merhamet» başlıklı bir yazı yazdı.

Kültür-Sanat bölümümüzde İstanbul Mehter’in kurucusu ve yöneticisi Osman SAK ile «Mehter Mûsıkîsi» hakkında konuştuk. Osman SAK mehter geleneğini bizlere tanıtarak bu değerimize doğru bir şekilde sahip çıkmanın öneminden bahsetti.

Kültür-Sanat bölümümüzde Ali HÜSREVOĞLU enfes bir hat eseriyle sayfalarımızı süsledi.

Ve yine Yüzakı’nın güzide şairleri bu ay da kıymetli ve güzel şiirleriyle sayfalarımızı güzelleştiriyor.

Dileriz içinde bulunduğumuz rahmet ve bereket ayları, dünyada yaşanan zulüm ve zorbalıkları yerini adâlet ve merhamet duygularına terk eder.

Böyle bir dünya için gelin hep birlikte tekrar tekrar dua edelim, dualar edelim…

Yüzakı Dergisi