LÂİK FRANSA’NIN ANTİLÂİK TATİLLERİ

Ahmet KAVAS

DİNÎ BAYRAMLAR VE KUTSAL GÜNLER

Fransa’da her yıl 11 gün resmî tatil îlan edilmekte ve bu günler geldiğinde devlet daireleri, bankalar ve alış-veriş merkezleri gibi resmî ve özel kurumlar kapalı kalmaktadır. Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi bu tatillerin çok azı kendi tarihlerindeki bir olay vesilesiyle yapılırken çoğu Hıristiyanlık geleneğiyle alâkalıdır.

Katolik dünyanın dinî mânâda kutsal kabul ettiği günlerin en önemlileri Fransa’da resmî tatil îlan edilirken, geri kalanı sadece kilise içinde ve bu dine inananların iştirakiyle kutlanmaktadır.

Fransız Katolik ve Protestanları’nın müştereken kutladıkları yılın ilk dinî günü «6 Ocak Yortusu (epiphanie)» olup eğer Pazar gününe denk gelirse o gün, aksi takdirde bu tarihi takip eden ilk Pazar günü kutlanır, ancak bu gün resmî tatil değildir. Bugüne «haçın suya atıldığı gün» de denmektedir. XVIII. yüzyılda ortaya çıkan ve zamanla gelenekselleşen bir gün olup ilk defa 1969 yılında 6 Ocak günü olarak, sabit bir günde kutlanmaya başlandı.

Lâiklik konusundaki aşırı hassaslığı ile bilinen Fransa’nın farklı bölgelerinde değişik uygulamalara rastlanabilmektedir. Ülkenin kuzeydoğusundaki bazı uygulamalar lâiklik ilkesinin bazı şartlarıyla çeliştiği hâlde eskiden olduğu gibi devam ettirilmektedir. Meselâ bütün Hıristiyanlarca önemli bir dinî gün olan «Kutsal Cuma», Alsace Moselle bölgesinde resmî tatil günüdür. Bugün Hazret-i İsa’nın çarmıha geriliş yıldönümü olduğu için Hıristiyanlığın bütün mezheplerince kutsal sayılması normaldir.

Birçok krallığa ev sahipliği yapan ve «Kilisenin kızı (la fille de l’eglise)» veya «Kilisenin büyük kızı (la fille ainee de l’eglise)» olarak adına dua edilen, Fransa’nın yıl içinde ilk kutladığı ve 8 Mart 1886 tarihli kanunla resmî tatil îlan ettiği günlerden birisi «Paskalya (Pâques)» dır. 23 Mart ile 25 Nisan tarihleri arasında her 60 yıl içerisinde değişen bir günde kutlanan bugün Hıristiyanların Hazret-i İsa’nın dirilmesi hâtırasını yâd etmek üzere yaptıkları en büyük bayramlarıdır. Gerçi nüfusun
%80’inin kendisini Hıristiyan olarak tarif ettiği ülkede yapılan anketlere göre bu insanların %35-40’ı Hazret-i İsa’nın yeniden dirilişine inanmadıklarını ifade etmektedirler. Fakat bugün o kadar önemli ki, diğer dini günlerin pek çoğunun tarihi, bugün başlangıç noktası olarak alınmakta ve ondan önce veya sonra belli aralıklarla kutlanmaktadır. Paskalya’nın 40 gün öncesinde büyük perhiz dedikleri oruca (carême) başlamadan yaptıkları şenliklerin son gününe «Yağlı Salı (Mardi Gras)» demektedirler ki o gün son olarak et yiyerek bir daha perhiz süresince bu gıdayı almamaktadırlar. Yine Paskalya’dan 39 gün öncesi büyük perhizin başlangıcı olup «Ölülerin Hatırlandığı Çarşamba (Mercredi des Cendres)» adıyla saygı gösterdikleri önemli günlerdendir. Bu Çarşamba’dan sonraki pazar günü Hazret-i İsa’nın çölde oruçlu geçirdiği 40 günün hâtırası olarak oruca (carême) başlıyorlar. Paskalya gününden bir önceki pazar gününü ise Hazret-i İsa’nın Kudüs’e girişi esnasında kalabalığın hurma dallarını sallamasından dolayı «Dallı (Rameaux) Gün» olarak kutlamaktadırlar. Bu pazar gününü takip eden Perşembe’yi Hazret-i İsa ile havarilerin toplandıkları son yemek odasında kutladıkları Paskalya’nın hatırasına «Kutsal Perşembe»; cuma gününü Hazret-i İsa’nın çarmıha geriliş günü olarak «Kutsal Cuma»; Cumartesi’yi mezara konuş günü olarak «Kutsal Cumartesi» olarak yad etmektedirler. Diğer kutsal günler ise Paskalya’ dan 40 veya 50 gün sonraya denk düşürülerek kutlanır. Her yıl 25 Mart’ı Hazret-i Meryem’e Cebrail -aleyhisselam- tarafından Hazret-i İsa’yı tebliğ ettiği günü (annonciation) de kutsal bir gün olarak kabul etmektedirler. Paskalya günü bütün resmÎ ve özel kuruluşlar için tatil olurken öncesinde ve sonrasındaki diğer dinî günler tatil değildir. Sadece okullar Paskalya döneminde yaklaşık iki hafta tatil edildiği için bu günlerin bir kısmı hâliyle okul tatillerine denk düşmektedir. Kaldı ki bazıları Pazar gününde kutlandığı için o günü tatil etmeye gerek yoktur.

Resmî tatiller yüzünden özellikle üretim sektörünün en sıkıntılı günlerini geçirdiği Fransa’da mayıs ayına dinî ve dindışı bayramlar damgalarını vurmaktadırlar. Bunlardan biri de Hıristiyanlık âleminde Hazret- i İsa’nın göğe yükseldiği gün (assencion) olarak kabul edilen ve mayıs ayında Paskalya’dan 40 gün sonra kutlanan bir gündür. Bütün Hıristiyan mezheplerince önemli bir dinî gün sayıldığından Fransa’da hayatın durduğu günlerden birisidir.

Mayıs ayındaki diğer bir önemli gün ise Paskalya’dan sonra Rûhu’l Kudüs’ün havarilere gelişinin hâtırasına kutlanan «50’nci Gün (Pentecôte) Yortusu» dur. 8 Mart 1886 tarihli kanunla resmî tatil yapılan bugün, Paskalya gününden sonraki yedinci pazar günü kutlandığı için haziran ayına sarkabilmektedir. Son yıllarda bugünün resmî tatil olarak kalıp kalmaması ile ilgili Fransa’da büyük tartışmalar olmaktadır. İş çevreleri bugün vesilesiyle alış-veriş merkezlerinin kapatılmaması için siyasî çevrelerin desteğini almalarına rağmen henüz istedikleri sonucu elde edemediler. Dinî menşeli bir tatil gününün kaldırılmasının pek çok yerde ağır tepkilere sebep olacağını göz önünde bulunduran hükûmet özellikle o bölgelere özel muâmele yapılmasını düşünüyor. 50’nci Gün Yortusu’ndan sonraki pazar günü ise «Baba, Oğul ve Rûhu’l-Kudüs» ün tek bir tanrıda toplandığı «Teslis Günü» olarak kutlanmaktadır.

Hazret-i İsa’nın göğe yükselişinin resmî tatil yapıldığı Fransa’da Hazret-i Meryem’in de göğe yükselişinin hatırasını yad etmek için 15 Ağustos günü resmî tatil olarak uygulanmaktadır.

Eylül ve Ekim aylarında resmî tatil günleri bulunmayan Fransızlar için 1 Kasım günü önemli dinî günlerden birisi olarak yine bütün kurumların kapalı kaldığı bir gündür. Önceleri mayıs ayında kutlanırken daha sonra bugüne kaydırılmıştır. Özellikle Katolik geleneğin ısrarla kutladığı bugüne «Ermişler/Azizler Yortusu (Toussaint)» adı verilmektedir. Ülkenin Hıristiyanlaşmasına vesile oldukları ve bu dinin yaşanması için ilerideki asırlarda, gayretleri yanında kerâmetlerinin olduğuna inandıkları azizleri ve azizeleri yâd etmek üzere bugünü kutlamaktadırlar. Kiliselerde âyinlerle geçen bugün vesilesiyle, geçmiş tarihlerinde dinlerine hizmet edenleri hatırlamak sûretiyle onlara karşı görevlerini yapmış oluyorlar. Aşırı lâik tavırlarına rağmen azizlerine ve azizelerine bu kadar yoğun ilgi gösteren Fransızlar hazırladıklar 365 günlük takvimlerinin her günü için düzenlenen sayfanın baş tarafına bir aziz veya azizenin adını yazmaktadırlar. Meselâ; 1 Ocak gününe Hazret-i Meryem’in adı «Tanrının Annesi Azize Meryem (Sainte Marie, Mere de Dieu)» yazılırken, dünya sevgililer günü olarak kutlanan 14 Şubat’a III. yüzyılda yaşayan «Aziz Valentin» in adı, 25 Aralık’a «Hazret-i İsa’nın doğumu», yılın son pazar gününe «Kutsal Aile (Sainte Marie», 31 Aralık gününe ise 314 yılında papa olan «Aziz Silvestre» in adı yazılmaktadır. Hattâ bu konuda yazılmış kitaplar dahî bulunmaktadır. Agnes Richomme isimli yazar «Takvimin Azizleri: Her Güne Bir Dost» adıyla takvim yapraklarında ismi zikredilen azizler ve azizeler hakkında tek tek bilgi vermektedir. Sayıları az olmakla birlikte ülke yönetiminde etkili olan Protestanlar, azizler ve azizeler gibi bir geleneği kabul etmedikleri için bugüne iştirak etmezlerken Ortodokslar bugünü kendi usûllerince kutluyorlar.

1 Kasım gününü tatille ve âyinle geçiren Fransızlar 2 Kasım gününde ise yine kiliseye gider gibi en güzel elbiselerini giyip bu defa mezarlıkların yolunu tutmaktadırlar. 3-4 hafta önceden yabanî otlardan temizleyip çiçeklerle donatarak bakım yaptıkları mezarlarına gösterdikleri bu özel bakım, 2 Kasım günü yapacakları ziyaret için ön hazırlıktır. Böylece bir gün önce azizlerini ve azizelerini ayinlerle yâd eden Katolikler ertesi gün de kendi ölülerini ziyaret etmektedirler. Bugüne «Ölüler Bayramı (Fête des Morts veya Fête des Defunts)» demektedirler. Ayrıca büyük perhiz süresince geçen bütün Cumartesi günleri ile yılın diğer Cumartesi günleri yine ölüleri ziyaret günü olarak belirlenmiştir. 1789 Fransız İhtilâli sonrasında Paris’in tarihî mezarlıklarının birer birer kazılarak içindeki kemiklerin şehrin altındaki taş ocaklarına doldurulduğu ve bugün Paris Katakompları (Catacombes de Paris) olarak turistlerin ziyaretine açılan «mezarlıkta» yakınları bulunan milyonlarca insan, bu ziyaretten mahrum kalmaktadır. 1830’lu yıllarda düzenlenen ve ölülerin defnedildiği Pere Lachaisse Mezarlığı bugün başkentin ortasında ayakta kalabilen mezarlıkların en görkemlisidir. Başta bu mezarlık olmak üzere diğer mezarlıklar öğleden sonra buralarda medfun bulunanların aileleri tarafından topluca ziyaret edilmektedir. Yine buraya gömülen meşhur yazarların, devlet adamlarının, artistlerin ve filozofların kabirleri onlara ilgi duyanlarca ziyaret edilmektedir.

Fransa’da yılın son dinî tatili ise 25 Aralık günü kutlanan «Noel Yortusu» günüdür. Hazret-i İsa’nın doğum günü olarak kutlanan bugünde Noel isimli bir şahsiyetin ön plana çıkması yeni bir adettir. Noel, 1823 yılında New Yorklu bir şair olan Clement Clarke’ın Anadolu’da IV. yüzyılda yaşadığı iddia edilen Aziz Nicolas isimli papazdan ilham alarak ortaya attığı bir şahsiyettir.

Bir de kendi Katolik Hıristiyan kültürü dışında ülke sınırları içinde yaşayan Protestanlar’ın «Noel, Paskalya, 40 Gün Yortusu (Assencion) ve 50 Gün Yortusu (Pentecôte)» gibi Katoliklerle ortak dini günleri bulunmaktadır. Yahudiler’in ise yeni yılın iki günü «(Roch Hachanah) ile Büyük Özür (Yom Kippour)» gibi kendilerine mahsus günleri vardır ve kendi cemaatleri arasında kutlamaktadırlar. Günümüzde yaklaşık 62 milyon nüfusa sahip Fransa’da, son yıllarda sayıları 6 milyona ulaşan Müslümanlar’ın «Ramazan, Kurban ve Mevlid» gibi kendilerine mahsus bayramları bulunsa da bu günler resmî tatil olarak kabul edilmemektedir. Her ne kadar o günler ülke genelinde resmî tatil îlan edilmemiş olsa da bu dinlere inananlar tarafından büyük bir coşkuyla kutlanmaktadır.

FRANSA’NIN DİN DİŞİ MİLLÎ BAYRAMLAR!

Dünya genelinde yaygınlaştırılan ve gelenek haline getirilen 1 Ocak tatili Fransızlar’ın da yeni yıla girerken dinlendikleri ilk gündür. Bunu biraz da zorunlu olarak tatil etmektedirler. 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gece saat 12’yi gösterene kadar ülkenin her tarafında on binlerce insan bulundukları şehirlerin ana meydanlarına doluşmakta ve ellerinde şampanya şişeleriyle saatin tam 24.00’ü göstermesini beklemektedirler. O an geldiğinde ise herkes bir anda çığlıklar atmakta ve derhâl ellerindeki şampanya şişelerinin mantarlarını büyük bir heyecanla açmaktadırlar. Etrafa bu içkinin köpükleri saçıldıkça hem onun yaydığı kokudan, hem de biraz fazla kaçıranlar içtikleri içkinin sarhoş edici özelliğinden kendilerinden geçmektedirler. Saatlerce önce toplanmaya başlayan kalabalıklar yeni yıla girmenin sevincini çılgınca bağırarak ve ellerindeki içkileri tüketerek kutlarken bir taraftan da tanısın tanımasın herkes yanında bulun anın boynuna sarılıp öpebilmenin telaşına kapılmaktadır. Bütün bu şamatanın en kalabalık olanı ise başkent Paris’in en görkemli Champs-Elysees (Şanzelize) Caddesi’nde yapılmaktadır. Yaklaşık bir buçuk kilometre uzunluğunda ve 150 metre genişliğindeki bu caddede birkaç yüz bin insan bu geceyi kutlamak için bir araya gelmektedir. Gecenin o anında yaşanan eğlencenin ardından sabahın en erken vakti olan saat 02’de, 03’te evine dönen insanların aynı gün uyanıp da işe gitmesi imkânsız olduğu için 1 Ocak tabii olarak tatil olmaktadır.

İşçi Bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs günü Fransa’nın resmî dindışı tatillerinin ikincisidir ve 30 Nisan 1947 tarihinden itibaren kutlanmaya başlamıştır. Bugün, diğer tatillerde olduğu gibi bütün kamu ve özel kuruluşlar kapalı kalmaktadır. Özellikle sendikaların ülke genelindeki nümâyişleri ile geçirilen bir gündür.

İkinci Dünya Savaşı esnasında işgal edilen Fransa’dan -Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere dışarıdan alınan destekle- Almanlar’ın çekilmeye mecbur edilmesi bir zafer günü olarak telakki edilmektedir. 7 Mayıs 1945 tarihi Alman ordusunun Eisenhower’e teslim olduğu gün olup bunun her iki tarafça kabulü 8 Mayıs’ı 9 Mayıs’a bağlayan gece olmuştur. Aslında 8 Mayıs gününü özellikle yâd edecek herhangi bir önemli olay yoktur. Öyle olduğu için 20 Mart 1953 tarihli kanunla resmî tatil îlan edilen bugün, daha sonra devlet başkanı olan Charles de Gaule tarafından 1961 ‘de iptal edildi. Fransa devlet başkanlarından Valery Giscard d’ Estaing herhangi bir kutlama olmaksızın bugünü 1975 yılında yeniden resmî tatil ederken, 1981 yılında iktidarı ele geçiren Sosyalistler bugün vesilesiyle yeniden kutlamalar yaptırmaya başladılar. Bir hafta önce yapılan 1 Mayıs resmî tatilinin ardından 8 Mayıs gününü de Fransızlar üçüncü dindışı tatil olarak evlerinde geçirmektedirler. Ulaşım, sağlık hizmetleri gibi zarurî olanlar hâriç resmî ve özel bütün kurumlar hâliyle kapalı tutulmaktadır.

Fransızlar’ın en büyük bayramı, 14 Temmuz 1789′ da Paris’teki Bastille Hapishanesi’nin basıldığı ve buradaki siyasi tutukluların kurtarıldığı günün hatırasına kutlanan bayramdır. 6 Temmuz 1880 tarihli kanunla resmî tatil kabul edilmiştir. Aynı zamanda Fransız İhtilâli’nin yıldönümü olarak kutlanmaktadır. Ülke genelinde daha çok askeri geçit törenleri yapılan Paris’teki Champs Elysees Caddesi yılbaşı gecesi olduğu gibi bir kez daha bu bayram vesilesiyle görkemli törenlere sahne olmaktadır.

İkinci Dünya Savaşı’nın zafer yıldönümünü 8 Mayıs günü kutlayan Fransızlar, Birinci Dünya Savaşı’nın zafer gününü ise 11 Kasım 1918 tarihinin yıldönümlerinde kutlamaktadırlar ve bugünü devlet, 24 Ekim 1922 tarihi i kanunla resmi tatil ilan etmiştir. Bunu aslında bir zaferin yıldönümü olmaktan ziyade ateşkesin yapıldığı ve barışın sağlanmasının kutlanması olarak algılamaktadırlar.

XVI. yüzyıldan XIX. Yüzyılın ortalarına kadar Afrika kıtasından aldığı köleleri başka kıtalara taşıyan Fransa bu insan ticaretini ancak 1848 yılında durdurabilmişti. Bugün o köleleri taşıdığı yerlerin bir kısmı hâlâ Fransa’nın deniz aşırı eyâletine bağlıdır. Güney Amerika’daki Guyana hâriç diğerleri Hint Okyanusu ve Karayip Denizi’ndeki adalardır. Buralarda yaşayanların tamamı Fransız vatandaşı kabul edilmekle birlikte Fransız soylu değiller ve çoğu Afrika kökenli veya melezdir. Köle ticaretinin yasaklanış tarihi; Fransa’nın elinde tutmaya devam ettiği bu deniz aşırı yerleşim yerlerinde resmî tatil olarak 30Haziran1983 tarihinde bir hâtıra şeklinde ilân edildi. Bugün Hint Okyanusu’ ndaki nüfusunun tamamı Müslüman olan Mayotte Adası ahâlisi ile nüfusunun az bir kısmı Müslüman olan komşusu konumundaki Reunion Adası’nda, Karayip Denizi’nde yer alan Martinique ve Guadeloupe Adaları’nda ve Guyana’da farklı aylarda ve günlerde, insanlık tarihinin bu en ağır suçu törenlerle hatırlanmaktadır. Ancak bu sadece eski esir ve kölelerin yaşadığı yerlere mahsus olup, Fransa içinde yâd edilmemektedir ve tabii ki tatil de değildir.

Fransa’da okul tatillerine gelince; öğrencilerin aynı anda okul dışında kalıp başta ulaşım olmak üzere hayatın akışını olumsuz yönde etkilememeleri için ülke genelinde uygulanan 16 günlük kış dönemi yarıyıl tatili ve 16 günlük Paskalya tatili süresince ülke genelinde üç ayrı takvim belirlenmektedir. Her yıl bütün okullarda eğitim Cumartesi veya Pazar gününe denk gelmediği sürece Cuma günü de olsa 1 Eylül’de açılmakta ve o gün öğretmenler, bir gün sonra da öğrenciler okula başlamaktadırlar. Yine bütün bölgeler her yıl başlangıç tarihi değişen ama genelde Ekim ayının son on gününde olan Ermişler/Azizler Yortusu (Toussaint) gününü takip eden 12 gün tatil yapmaktadırlar. Noel Yortusu öncesinde yine Aralık ayının ortasından itibaren yıllara göre değişen bu günde başlayan tatil, yaklaşık 15 gün sürerek 2 Ocak’tan sonraki günlerde tamam olunca okullar yeniden açılmaktadır. Bütün okulların yaz tatili ise 4 Temmuz’da başlamaktadır. Fransa’da üniversite öncesi eğitim kurumlarına devam eden öğrenciler Ermişler Yortusu’nda 12 gün, Noel’de 15 gün, Şubat’taki yarıyıl tatilinde 16 gün ve Paskalya’da da 16 gün tatil yapmak üzere sene içinde toplam iki aylık vakitlerini okul dışında geçirmektedirler.