AYRILIK

Mustafa TAHRALI

 

Muhterem Prof. Dr. Ayhan SONGAR’a Kök mecmûası’ndaki «Ayrılık Şarkısı» başlıklı yazısı münasebetiyle.

Ayrıl ıkla başlar varlığın yolu…
Menzil menzil aşar Allâh’ın kulu;
Her adımda ümit, her durakta yaş
Firkat dolu, hasret dolu, dert dolu…

Ezel meclisinde çizildi yollar,
Yollarda gönüllü bir tek yolcu var:
Âdemoğlu!.. Gözü yaşlıdır ağlar
Firkat dolu, hasret dolu, dert dolu …

Teneffüs ettiği ilk andan beri
İçine düştüğü bu gurbet yeri
Çeker etrâfına ateş çemberi
Firkat dolu, hasret dolu, dert dolu…

Gönlündedir henüz birliğin tadı,
Bir bilir, bir söyler, «garip» tir adı;
Düşmezdi yollara aşk olmasaydı
Firkat dolu, hasret dolu, dert dolu…

Beşikte ninniler, sazda nağmeler,
Dillerde şarkılar, hep birer birer
Elest’te başlayan firâkı söyler
Firkat dolu, hasret dolu, dert dolu…

Dünyâ adım adım eğlence, oyun…
Seslenir: «Ey yolcu, dur, bitti yolun!»
İşte sevgililer, işte sorduğun
Firkat dolu, hasret dolu, dert dolu…

Vuslata çekilmiş perdedir eşyâ;
Bilmezdi ki insan vuslatı aslâ
Vermese bir bağrı yanık ney sadâ
Firkat dolu, hasret dolu, dert dolu…

Zor menzildir ölüm, geçene vuslat,
Gözleri yaşlarla kalana firkat,
Kaderin hayatta verdiği fırsat
Firkat dolu, hasret dolu, dert dolu…

Her sevgili, Dost’tan bir nişânedir,
Her vuslat Vuslat’tan bir kinâyedir,
Her ayrılık Zikr’ine bir bahânedir
Firkat dolu, hasret dolu, dert dolu…