EL-YEVMÜ’L-HAK

YAZAR : Sami GÖKSÜN Âhiret, ölümden sonra başlayan gün… Kur’ân-ı Kerim «O Gün»e şu isimleri vermekte: «el-Yevmü’l-âhir: Âhiret günü, sonraki gün» «Yevmü’l-kıyâme: Kıyâmet günü, kopuş ve kıyam günü.» «Yevmü’l-hurûc: Kabirlerden çıkış günü» «Yevmü’l-ba‘s: Dirilme günü» «Yevmü’l-cem‘: Toplanma günü» «Yevmü’t-telâk: Buluşma günü» «Yevmi’d-dîn: Din günü, ceza günü, karşılık günü», «Yevmü’l-hisâb: Hesap günü», «Yevmü’l-feth: Hüküm ve karar günü» «Yevmü’t-teğâbün: Kâr mı zarar […]

Continue reading »

GEÇERİZ!..

ŞAİR : SÜKÛTÎ (Hızır İrfan ÖNDER) onderirfan@gmail.com Ümide açılan kapıya kilit, Vurulsa kâr etmez, kırıp geçeriz!.. Tutulsa da Hakk’a giden her geçit, Canımızı bile verip geçeriz!.. Sıra sıra mânialar kurulsa, Rûhumuza dahî pranga vurulsa, Kalbimize hep vesvese verilse, Gaflet çemberini yarıp geçeriz!.. Îmânımız katî, kimse çalamaz, Kulluğumuz bâkî kimse alamaz, Dâvâmız mânevî kimse bölemez, Düşman sultasını dürüp geçeriz!.. Sükûtî der: […]

Continue reading »

MAHŞER ENDİŞESİ ve DUÂ…

YAZAR : İrfan ÖZTÜRK Ne kadar gafiliz! Bizi bir ölüm bekliyor, acaba son nefesi müslüman olarak verebilecek miyiz? Endişeden, üzüntüden başımızı kaldıramamamız lâzımken, umrumuzda değil, yiyip içip gezip tozuyoruz. Bizi bir kabir hayatı bekliyor, acaba ateş çukurlarından bir çukur mu olacak, yoksa cennet bahçelerinden biri mi? Bizi bir haşir bekliyor. Acaba hangi sıfatla diriltileceğiz? Bizi mîzan bekliyor. Acaba amel terazimizin […]

Continue reading »

CENNET KOLAY MI?

ŞAİR : VAROĞLU (Mehmet Ali VAR) varoglu5@gmail.com Kimdir bizi men eyleyecek bâğ-ı cinandan, Mevrûs-i pederdir gireriz hâne bizimdir. (Nâbî) Kolay mı herkese Âdem mirası? Gönlünü Rabbine açana cennet… Bolsa da mü’mine nimet deryası, Dünyada haramdan kaçana cennet… Görmez olup ne sevgili ne ana; Meydanı dar edip azgın düşmana, Can fedâ ederek güzel vatana, Şehidlik şerbeti içene cennet… Nasıl yaşar; öyle […]

Continue reading »

GÜLÜN OLSAM

ŞAİR : Edip Ali YAZGAN edipaliyazgan@hotmail.com Sevgi bahçesinde açan, Gülün olsam, kulun olsam. Gönüllere ışık saçan, Gülün olsam, kulun olsam. Sırât’ından geçmek için, Kevser’inden içmek için, Cennetinde açmak için, Gülün olsam, kulun olsam. Beş vakitte boyun büken, Dostlarına doğru akan, Seher vakti Hakk’a bakan, Gülün olsam, kulun olsam. Bire bin verince başak, Dilim şükre durur yâ Hak! Goncaları yaprak yaprak, […]

Continue reading »