TIRTIL, KOZA, KELEBEK

Melda ÖZATA Mistikliği kendisinden mi gelir, yoksa içinde bulunduğu loş, antika dükkânından mı, henüz kestirememişimdir. O ünlü hattatların el yazması sülüsler, ta’likler, kûfîler… gibi çeşitli yazıları, o çevreler, bohçalar, vazolar, tombaklar, opaller, sedefli kaşıklar, masalar, necefler, gümüş, akik tesbihler, buna benzer neler neler… Bu eski yıllanmış eşyaların içinde, kendi dünyasına gömülmüş, öyle yaşar. Ekmek parası için alır, satar. Ama gerçekte […]

Continue reading »

SENİNLE

Melda ÖZATA   Ben Çamlıca’dan o hoş diyardan İstanbul’u gözlesem seninle Baksam kıyısında bir hisardan İstanbul’u gözlesem seninle Akşam tutuşur sular ne âlem Bilsen ne çeker zavallı sînem Akşam yine gözlerimde bir nem İstanbul’u gözlesem seninle Geçtikçe o dalgalar boğazdan Binbir tepe erguvanla nazdan Cennetler açılmış ufka yazdan İstanbul’u gözlesem seninle Son dem ki sayıklanan fasılsa Geçmiş gidiyor ömür nasılsa […]

Continue reading »