KUM YÂ SEYYİDE’L-VERÂ!

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com      Bu nasıl soykırım, bu nasıl zulüm? Tükenmiş feryatlar, kısılmış sedâ, Gazze’ye durmadan yağıyor ölüm, Yetiş yâ Muhammed, yetiş imdâda!   Böylesi vahşete yetmiyor kelâm, Yahudi, kıyıma ediyor devam! Halîfesiz kalmış âlem-i İslâm, Yetiş yâ Muhammed, yetiş imdâda!   Vicdanlı insanlar hep yaş döküyor, Filistinli canlar boyun büküyor, Siviller ölüyor, evler çöküyor; Yetiş yâ Muhammed, yetiş […]

Continue reading »

GURBET

Basri DOĞAN basridogan@hotmail.com     Tükenir zannettim yol adım adım, Meskeni olmayan seferîyim ben. Akılla esrârı kavrayamadım, Âlemin özeti, cevheriyim ben.   Rüzgârla göklerde uçarcasına, Kapılma dünyanın ihtirasına. Gönül pazarında dostun hasına, Kırılan kalplere müşteriyim ben.   Aşk ile yoğrulan pişmiş çamuru, Taşırsın bir ömür sılaya doğru. Gönül dergâhına sızan dupduru, Hasretin dâimî ezberiyim ben.   Güneşte kavrulan topraktan beter, Gönlümde […]

Continue reading »

DÖRTLÜKLER

Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com          ÎMÂN İSTİKBALDİR   Dünya ile âhiret; hayat iki bölümdür. «İstikbal» son nefeste îmân ile ölümdür. İyilere cezadır, kötülere acımak, Zâlimleri affetmek, mazlumlara zulümdür.   AH BU İNSAN!   Meseleye birazcık ibretle bakabilse, Küfrün karanlığından çırpınıp çıkabilse. Yırtacak idrakteki deli gömleklerini, Şu gönül evindeki putları yıkabilse.   İKİ SUAL BİR CEVAP   Arsız sırıtıştan, yersiz […]

Continue reading »

GÜL ve AŞK

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com        Bir yağmur damlasıyım,  Boşluğun kalbindeki bulutun gözlerinden, Bahar renkli hislerle usul usul süzülen, Sessiz sessiz göç eden, zerre zerre çözülen; Uykusuz bir diyarın ıssız denizlerinden…    Esmer kum tanesiyim, Fırtınalar savurup dururken sahrâlarda, Cehennem alevinden gönlümde yanan ateş, Hasretimi artırır alnıma vuran güneş; Küçük bir iz ararım sisli hâtıralarda…    Zamandan kopan «an»ım…  İçinde bilinmeyen […]

Continue reading »

EFENDİMİZ’İN TEZKİYESİ / AHLÂKI GÜZELLEŞTİRMESİ

Osman Nûri TOPBAŞ HALÎL’İN DUÂSI   Hazret-i İbrahim; Cenâb-ı Hakk’ın emri ile, hanımı Hâcer ve oğlu İsmail’i, Mekke’nin kurulacağı vâdiye yerleştirmişti.    Oğlu büyüyünce onunla beraber Kâbe’yi inşâ ettiler ve birlikte Cenâb-ı Hakk’a niyazda bulundular. Duâsının istikbâle bakan tarafında Halîlullah ve evlâdı şöyle niyâz ettiler:   “Ey Rabbimiz! Onlara (zürriyetimizden gelecek insanlığa), içlerinden;    •Sen’in âyetlerini kendilerine okuyacak,   •Onlara kitap ve […]

Continue reading »

RASÛLULLAH (S.A.S.) NE ÖĞRETTİ? NASIL ÖĞRETTİ?

Osman Nûri TOPBAŞ   EN ZİRVE İNSAN TERBİYECİSİ   Cenâb-ı Hak, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i bütün cihâna muallim olarak gönderdi. O’nu bizzat terbiye etti ve insanlığın en zirve mürebbîsi, en muvaffak terbiyecisi eyledi. Fahr-i Kâinât Efendimiz, Cenâb-ı Hakk’ın bu lutfuyla câhiliyye insanından bir fazîletler medeniyeti inşâ etti.    Bu mükemmel ve müstesnâ eğitimin sırları, üslûp incelikleri, biz ümmeti için en […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -43- VESVESESİZ TAKVÂ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.)   HELÂLDE HASSÂSİYET    Müellifimiz; tasavvufun en temel meselelerinden biri olan «takvâ, verâ, şüpheli şeylerden kaçınma» mevzularında bir kıstas oluşturmak için bu kaideyi beyan etmekte:   Altmış Üçüncü Kaide:   “Takvâya tâbî […]

Continue reading »

Evliliğin Hâtırasına Vefâ İDDET HÜKÜMLERİ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    Toplumda yeterince bilinmeyen, ihmal edilen, yahut anlaşılmayan fıkhî hükümlerden biri de iddet… Bu yazımızda bu hususta bilgiler verelim.   Dînimizde evlilik, mukaddes bir müessesedir. Eşler birbirlerine Allâh’ın adını anarak söz vermişlerdir.   م۪يثَاقًا غَل۪يظًا   «Çok güçlü bir söz»le birbirlerine bağlıdırlar. (en-Nisâ, 21) Ömürlerinin sonuna kadar; hayatta oldukları sürece, hattâ âhirette de eş olmak üzere evlenmişlerdir.    […]

Continue reading »

ALLÂH’IM HUZUR LUTFET!

Prof. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com   BİR HADİS: عَنْ أَب۪ي هُرَيْرَةَ وَعَنْ أَب۪ي سَع۪يدٍ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُمَا قَالَا : قَالَ رسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :  »لَا يَقْعُدُ قَوْمٌ يَذْكُرُونَ اللّٰهَ إِلَّا حَفَّتْهُمُ الْمَلَائِكَةُ ، وَغَشِيَتْهُمُ  الرَّحْمَةُ وَنَزَلَتْ عَلَيْهِمُ السَّك۪ينَةُ ، وَذَكَرَهُمُ اللّٰهُ ف۪يمَنْ عِنْدَهُ«   Ebû Hüreyre ile Ebû Saîd el-Hudrî -radıyallâhu anhümâ-’dan rivâyet edildiğine göre Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- […]

Continue reading »

Mânevî Cihad RAMAZAN ORUCU -2-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr      Rabbânî buyruk devam ediyor:   اَيَّامًا مَعْدُودَاتٍۜ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَر۪يضًا اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَۜ وَعَلَى الَّذ۪ينَ يُط۪يقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْك۪ينٍۜ  فَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْرًا فَهُوَ خَيْرٌ لَهُۜ وَاَنْ تَصُومُوا خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ ۝١٨٤   “(Farz kılınan oruç), o sayılı günlerdir. Ancak (o günlerde) içinizden hasta veya yolcu olan (kimse orucunu tutamadıysa), başka günlerde sayısınca tutar. (Yaşlılığından […]

Continue reading »
1 25 26 27 28 29 1.002