HAYYAM RUBÂÎLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ (38-40)

Harun ÖĞMÜŞ harunogmus@gmail.com   NE MURAT VAR NE DE KÂM! Mâîm der ôftâde çün murg be-dâm, Dil-haste-i rûzgâr u âşüfte müdâm. Ser-geşte der-in dâire-i bî der u bâm… Nâ-âmede ber muâd u nâ-refte be-kâm! Gönlüm tutulan zavallı bir kuş gibi tâm, Zâlim feleğin kahrını çekmekte müdâm. Damsız-kapısız bir hana konmuş, göçüyor… Heyhât! Alınmış ne murat var ne de kâm! O’NDAN […]

Continue reading »

SU HAYATTIR

GÜNBEYLİ (Mahmut TOPBAŞLI) mahtopbasli@hotmail.com Yayınlanma merhalesinde olan ERTUĞRUL’UN DEDESİ/CAN BORCU isimli romanımda, mahallemizin camisinde bayram namazı öncesi vaaz eden Yusuf Hoca; “–Su kavga etmez!” demişti. “Hayat verir, can verir, ferahlık verir, temizlik ve huzur verir su.” demişti. Son cümleyi söyleyince başa dönüp yeniden; “Kavga etmez su!” diyerek açıklamaya yönelmişti. “Akarken önüne çıkan engeli itmez, tepmez, tekmelemez. Etrafından dolanıp geçer gider. […]

Continue reading »

DİL İÇİNDE

FECRÎ (İbrahim BAZ) ibrahim.baz@hotmail.com   Ey gönlüm düş yollara, menzil menzil içinde! Ne varsa hep sendedir, sînede dil içinde! Aldırma saza, söze; dinle ve seyreyle tek, Böyle buldu kendini, bülbüller gül içinde! Gecelerin rahminde, nice güneş saklıdır, Sessizce uyumakta, alevler kül içinde! Nûh’un gemisini sen dağlarda mı sanırsın? Cûdî ve güvercinler, gönülde sel içinde! Gördüklerin perdedir, sen gönül gözünü aç, […]

Continue reading »

DÖRTLÜKLER ve BEYİTLER

ECRÎ (Huzeyfe YÜKSEL)   ALDANMA! Sonu gelmez mi sanırsın bu hayâtın, gāfil! Boyamış gönlünü dünyâ malı, şöhret ve para. Kime kalmış ki bu dünyâ sana kalsın, a zelil! En nihâyet girecek her birimiz dar çukura. vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün (fâilâtün) (fa’lün)   ÇETİN MEYDAN Tartılır her amelin mahşerde, O hesap vakti çetindir elbet! Acı nârın yolu […]

Continue reading »

BİZE GELİR Mİ?

EYÜP (Satılmış ŞEN) sensatilmis@hotmail.com   Unutma! Dört mevsim çiçekler açar, Her çiçek bahara, yaza gelir mi? Ol Sultan, yolcuyu bırakmaz nâçar, Kabuğu bilmeyen, öze gelir mi? Rahmet ırmağında eridikçe kir, Dolaşık yumaklar çözülür bir bir, Tutmasa yüreği kanaat, sabır; Amansız yokuşlar düze gelir mi? Ko bir yana kısa günün kârını, Gel tefekkür eyle dünü, yarını, Mevlâ, göndermezse mihmandârını; Adımlar bir […]

Continue reading »

FERYAT BİR YANDA

Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com   Âhiret, bir büyük ayrılık günü, Münkir için hasret, firkat bir yanda. Mü’minlere Rabbe vuslat düğünü, Hak ile buluşma, vuslat bir yanda. Ashâb-ı cennete gelirken selâm, «Ayrılın!» sözüdür mücrime kelâm, Fâsıka mahrumluk, sâlihe ikram; Bir yanda ıstırap, hayat bir yanda. Mü’min içeride, etrafında nur, Münafık dışarda, çekilir bir sur, Dışında azap var, içinde huzur; Bir tarafta […]

Continue reading »

HAZLARA FREN…

CELİL (Halil GÖKKAYA) halilgokkaya@gmail.com   Bizi atan nârdan nâra, Sazlara; «Dur!» diyebilsek… Meyletmişken son bahara, Yazlara; «Dur!» diyebilsek… Şerri koyup kafeslere, Şükrederek nefeslere, Sonu gelmez heveslere; Nazlara; «Dur!» diyebilsek… Nefse olmuşken oyuncak, Dolaşırken köşe bucak, Somun gibi sıcak sıcak; Hazlara; «Dur!» diyebilsek… Nimete saldırıp birden, Nankörlüğü kaptık nerden? Ördek beklenilen yerden; Kazlara; «Dur!» diyebilsek… Hiç yerinde duramayan, Ulvî hayal kuramayan, […]

Continue reading »

GİYDİK GAFLET GÖMLEĞİNİ

Abdullah GÜLCEMAL abdullah_gulcemal@hotmail.com “Hep bize geliyorsunuz, hep bize geliyorsunuz. Biraz da kendinize gelin.” Mahmud Sâmi RAMAZANOĞLU -kuddise sirruhû- Hazretleri’ne rahmet dileklerimle… Ayrı kaldık nurlu izden, Kendimize gelemedik!.. Kopardılar bizi bizden, Kendimize gelemedik!.. Uğradık bir kem nazara, Cumamız döndü pazara, Gülerek baktık mezara; Kendimize gelemedik!.. Güldük ağlayacak yerde, Müptelâyız türlü derde, Dilde düğüm, gözde perde; Kendimize gelemedik!.. Sattık kulluk kimliğini, Aldık […]

Continue reading »

SEN DE UNUTULURSUN!

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com   Yüreğinden merhameti sökenin, Ömür boyu kirpikleri ıslanmaz. Mart ayında çiçeğini dökenin, Dallarına garip serçeler konmaz. Gönül, gece kanatlanır esrâra, Damlalar güç katar, nazlı pınara, Turnalar yol bulur, döner bahara; Ümidini kaybedenler inanmaz. Çeşit çeşit çiçek, boy verir arzda, Hikmete sırt dönen akıl, çıkmazda, Turuncu da renktir, mor da beyaz da; Yaseminler zambakları kıskanmaz. Sevda, göğe değen […]

Continue reading »

BİR SÂAT ve EN GÜZEL TÂAT

SEYRÎ (M. Ali EŞMELİ) Ölen diyor ki: –Bu dünyâ hayâtı bir sâat, Onunla cenneti almaktır en güzel tâat. Fakat bu sâati eylerse kim, oyunla ziyan, Bütün nasîbi olur, tâ ebed, onun hüsran. vezni: mefâilün / feilâtün / mefâilün / feilün (fa’lün)

Continue reading »
1 104 105 106 107 108 485