Aziz Bir Dost, Asil Bir Mü’min; MAHMUT DOKUMACI

Osman Nûri TOPBAŞ       İnsanlar vardır; daha yaşarken mâzî olmuşlardır.   İnsanlar vardır; yaptıkları gönüllere hayat bahşeden hayır-hasenatları ve sadaka-i câriyeleriyle vefatlarından sonra dahî dipdiridirler. Üzerlerinden ne kadar zaman geçerse geçsin onlar, asla mâzî olmazlar. Gönüllerde dâimâ rahmetle yâd edilirler.   Onlar;   Hak dostlarının ardınca yürümüş ve onların bereketli ahlâkından feyz alarak Allâh’a râm olmuş bahtiyarlardır.   […]

Continue reading »

Şer‘î Kaidelerle Tasavvuf -36- İNÂYET-İ RABBÂNİYYE

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    (Şâzelî meşâyıhından Ahmed Zerrûk [v. 899/1494] Hazretleri’nin; tasavvufu, usûl ve fıkıh kaideleriyle anlattığı Kavâidü’t-Tasavvuf ve Şevâhidü’t-Taarruf adlı eserinin tercüme ve şerhine devam ediyoruz.) TEFVİZİ SARSMADAN… Ahmed Zerrûk Hazretleri, 48’inci kaidede, hulâsa olarak;  “Nasslarda gerek ulûhiyet ile gerek nübüvvet ile alâkalı akāid mevzularında; muhâl (imkânsız) olanı reddettikten sonra, müşkil olan hususları tefviz (Allâh’a havâle) etmek sûfîlerin yoludur.” […]

Continue reading »

NASIL İHYÂ OLURUZ?

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    VARLIK SEBEBİMİZ   Cenâb-ı Allah bizi niçin yarattığını beyan sadedinde şöyle buyuruyor:   “Ben cinleri ve insanları, ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım.” (ez-Zâriyât, 56)   Yani bizim yeryüzünde bulunma maksadımız Allâh’a kulluktur.    Allâh’a kulluğun nasıl yapılacağını gösteren ve öğreten ilim adına da fıkıh diyoruz.    Tarihimizin önemli sîmâlarından biri İmâm-ı Gazâlî’dir. Onun çok önemli bir eseri var. […]

Continue reading »

SIRÂT-I MÜSTAKÎM

Doç. Dr. Mustafa CANLI canli20@hotmail.com   BİR HADİS:   عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :    لَا يَسْتَق۪يمُ إ۪يمَانُ عَبْدٍ حَتّٰى يَسْتَق۪يمَ قَلْبُهُ ، وَلَا يَسْتَق۪يمُ قَلْبُهُ حَتّٰى يَسْتَق۪يمَ لِسَانُهُ   Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh-’tan nakledildiğine göre Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuştur:    “Kalbi dürüst olmadıkça, kulun îmânı doğru […]

Continue reading »

Gönüllerin Yönelimi KIBLE MESELESİ -2-

Âdem SARAÇ vardisarac@yahoo.com.tr    Bundan önceki yazımızda, kıblenin değişikliği ile ilgili genel malûmat vermiş ve yüce Allâh’ın emri ile bu değişikliği kısaca anlatmıştık. Aynı konuya devam ediyoruz…   وَلَئِنْ اَتَيْتَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ بِكُلِّ اٰيَةٍ مَا تَبِعُوا قِبْلَتَكَۚ وَمَٓا اَنْتَ بِتَابِعٍ قِبْلَتَهُمْۚ وَمَا بَعْضُهُمْ بِتَابِعٍ قِبْلَةَ بَعْضٍۜ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ اَهْوَٓاءَهُمْ مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَكَ مِنَ الْعِلْمِۙ اِنَّكَ اِذًا لَمِنَ الظَّالِم۪ينَۢ ۝١٤٥   “Andolsun ki (ey Rasûlüm!) Sen, […]

Continue reading »

MÎRAC PINARI

Sami GÖKSÜN   İnsanlığın en yücesi, Sevgili Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in Mekke’den Medine’ye hicretinden bir buçuk sene evvel, böyle bir Recep ayının yirmi yedinci gecesiydi. İlâhî iradenin tecellîsi olarak, zaman ve mekân sınırları kaldırılmıştı. Maddî rakam ve mesafe ölçüleri aşılmıştı. Görme ve işitme duyularının önündeki maddî perdeler sıyrıldı. Ezelî ve ebedî olan yüce Rabbimiz’in tayin ettiği, İslâm’ın en muhteşem […]

Continue reading »

MEVLÂNÂ HAZRETLERİ’NİN ÖLÜME BAKIŞI -2-

Z. Özlem ABAY o.abay@hotmail.com   «BATMAYI GÖRDÜN YA, DOĞMAYI DA SEYRET»*   İnsan, elbette ki dünyada yaşaması için var edilmiştir. Lâkin bu dünya; hayatımızın hedefi değil, âhirette yaşayacağımız hayata taşıyan bir köprü olmalıdır. Gaye değil vasıta gözü ile bakarsak; hayatın kulu ve kölesi değil, sahibi oluruz. Eğer hayata gönderiliş maksadımızı yitirirsek, ebediyyen helâk olacağımız bir âhiret hayatımız olur. Mevlânâ Hazretleri Mesnevî’sinde dünyayı;   […]

Continue reading »

Hikmet ve Sırları Okuma Sanatı -3- HÂDİSÂTI ve ÂHİRETİ TEFEKKÜR

Osman Nûri TOPBAŞ     SABİT ve PERİYODU BİLİNEN İLİMLER   Cenâb-ı Hak; cihânın işleyişinde bazı hususları, sabit ve devamlı eylemiştir. Bazı işleyişleri şaşmaz bir periyoda bağlamıştır.    Âyet-i kerîmede buyurulur:   “Güneş ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte)dir.” (er-Rahmân, 5)   “Göğü Allah yükseltti ve mîzânı (dengeyi) O koydu. Sakın dengeyi bozmayın!” (er-Rahmân, 7-8)   İnsanoğlu asırlar boyunca müşâhede ve gayretleriyle, Cenâb-ı Hakk’ın […]

Continue reading »

MUHABBET ve RASÛLULLAH (S.A.S.) EFENDİMİZ -2-

Osman Nûri TOPBAŞ   ÜMMETİN, PEYGAMBERİMİZ (S.A.S.)’E MUHABBETİ   Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; ashâbını terbiye ederken ne bir maddî servete istinâd etti, ne ordulara hükmetti. O’nun tesiri muhabbet ileydi ve kalplereydi. Bu sebeple O’nun muvaffakiyeti çok büyük oldu.    Recî Vak‘ası’nda esir alınan Hubeyb -radıyallâhu anh-’ı müşrikler, işkenceyle katledeceklerdi.    Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e sevgisini imtihan etmeye kalkarcasına, ona şu rezil […]

Continue reading »

Biz Fânîlere; ÖLÜM HAKİKATİNİN TELKİNİ

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM    Ölüm, mutlak hakikat. Ölümlü bir dünyadayız. Adına bizim hayat dediğimiz ama hakikatte birçok yokluğu içinde barındırdığı için ölüm olan bir hayatı yaşıyoruz.   Öldükten sonra dirileceğimize îmân ediyoruz. Âhiret hayatına geçmenin ilk durağı ölümdür. Dolayısıyla ölüm; hayatımız için bir fâsıla, bir ara, çok önemli bir dönüm noktasıdır. İyi ölebilmek, güzel ölebilmek önemli. Eğer iyi ölebilmeyi […]

Continue reading »
1 2 3 4 158