Türk Dünyasının Büyük Toyu 16. HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI

Hadi ÖNAL

hadional@mynet.com

Sevgiyi arayan, insan fıtratındaki aşk meş’alesini yüreklerde tutuşturan, sözün özü şiirle gönül gözlü insanları buluşturan bir büyük kültür faaliyetidir Uluslararası Hazar Şiir Akşamları.

Türk dünyasını ortak dilde, ortak kültürde buluşturmak, Türk dünyasına mensup ülkeler arasında duygu ve gönül köprüleri kurarak dostluk bağlarını kuvvetlendirmek, sosyal, kültürel ve iktisadî alanlarda yeni açılımlara zemin hazırlamak gibi büyük bir idealin yoğurarak şekillendirdiği Hazar Şiir Akşamları’nın 16’ncısı bu yıl 6, 7, 8 Kasım tarihlerinde yapıldı.

Türk dünyasının bu edebiyat ve kültür faaliyeti ile aynı kökün mensubu, aynı dilin değişik ağızlarını konuşan, aynı inanç ve kültürü paylaşan duygu ve düşünce adamları şiirin sihri ile bir araya getirildi. İnsanlarımıza güzellikleri görme ve dolu dolu yaşama imkânı sunan Hazar Şiir Akşamları ile gönül dünyamız yeniden renklendi. Bu güzel ve anlamlı faaliyetin duygu denizlerimize akıttığı pınarların suları ile yeniden yunduk.

Gönül güzelliklerini kalemine yükleyerek Taşkent’ten, Fuzûlî’den, Ruhûbat’tan, Ba-kü’den, Astana’dan, Kerkük’ten, Kosova’dan, Borçalı’dan, Almaa-ta’dan, Gümülcine’den, Oş’tan, Baf’tan Şumen’den, Arça’dan, Kazan’dan, İstanbul’dan, Anka-ra’dan ve Türkiye’nin diğer değişik illerinden gelen duygu ve hayal nakkaşı şairlerin uhrevî dünyasına açılan kapılardan dünyayı görme ve keşfetme imkânına yeniden kavuştuk.

Hazar Şiir Akşamları, her yıl olduğu gibi bu yıl da sevgisizliğin kavurduğu, seviyesizliğin çirkinleştirdiği dünyamızda güzeli ve güzellikleri sadece gözlerimize sunmakla kalmadı, gönüllere de duygu ve sevgi zenginliğinin tohumlarını ekti.

Toprağın cemreye uyandığı, tohumun güneşin aşkı ile çatladığı, filizin o nâzenin yapısına aldırmaksızın bir an önce aydınlığa kavuşmanın aşkı ile yanıp Ferhatlaştığı zaman dilimini bütün boyutları ile yeniden yaşadık.

Bu yıl 16’ncısı gerçekleştirilen Uluslararası Hazar Şiir Akşamları’nda her zaman olduğu gibi yine aşk vardı, sevgi vardı, sevda vardı, umut vardı, kardeşlik vardı, dostluk vardı, birlik vardı. Sevgi dalgalarının muhteşemliği karşısında hoplayan yüreklerin sesleri ile birleşen söz ve onun billûrlaştırdığı şiirin gücünün haklı gururu vardı.

Geçmişle gelecek arasında köprü kuran; dünün kültürünü bugüne, bugünün kültürünü ve güzelliklerini geleceğe taşıyacak olan Türk âleminin bu en uzun soluklu edebî faaliyetinin yağmuru ile ruhlarımız yıkanırken aynı kökün mensubu, aynı dilin değişik ağızlarını konuşan insanlarla hemhâl olmanın mutluluğunu yaşadık. Bir yanda yaşayan Türkçenin bayrağı dalgalanırken diğer yanda ak saçlı delikanlı gönüllerle hasret giderdik. Lisanımızla olduğu kadar insanımızla da iftihar ettik.

Her yıl Türk’ün fikir ve gönül dünyasında bayraklaşan birinin hâtırasına düzenlenen Hazar Şiir Akşamları geçtiğimiz yıl Türk milletinin siyasî, sosyal, kültürel, ahlâkî, edebî kısaca bütün maddî ve mânevî zenginliğini eserlerine yansıtan Cengiz AYTMATOV adına düzenlenmişti. Bu yıl Türk dünyasının bu «Mânevî Kurultayı»:

“Sovyet döneminde büyük ve kudretli bir Türk milleti için savaş verdim. Ve ne mutlu ki bu gerçekleşti. Bütün Türk cumhuriyetleri bağımsızlıklarını kazandı. O zaman bizim, yani Türk’ün azatlık mücahitlerinin tek arzusu şu an gerçekleşmiş durumda, peki ya bundan sonrası?” diyen Türk dünyasının büyük şairi Bahtiyar VAHAPZADE adına düzenlendi. Bahtiyar VAHAPZADE’yi şiirleri ile birlikte yaşadık. O Bahtiyar VAHAPZADE ki:

Ölümden gorhmayan da kimdir, de kim?
Gayesiz yaşamak ondan gorhulu!..

diyerek gayesiz yaşamayı ölümden beter gören bu büyük gaye, dâvâ ve aksiyon adamı idi.

O Bahtiyar VAHAPZADE ki cesaretin, fedakârlığın, vefanın en güzel örneklerini gerek yaşantısı ile gerekse eserleri ile vermiş, vatan sevgisini her şeyin üstünde tutmuş, ülkesi istiklâlini kazanıncaya kadar ondaki istiklâl ateşi hiç sönmemiş devam etmişti.

Harput’un mânevî ikliminden güç alan Elazığ’ın, her yıl niceliğini ve niteliğini daha da geliştirdiği Hazar Şiir Akşamları’na bu yıl da bütün Türk coğrafyasının her diliminden duygu ve düşünce adamları davetli idi.

Dilde, fikirde birliği gerçekleştirmenin temelinde sevgi ve gönül birlikteliğinin yattığına inanan şiirin şehri Elazığ; gururluydu, mutluydu. Elazığ, davetine icabet eden Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkistan, Azerbaycan, Tataristan, Kırım, Kuzey Kıbrıs, Kerkük, Evlâd-ı Fâtihan Balkan Türklerinin yanı sıra başta İstanbul, Ankara olmak üzere Anadolu’nun muhtelif illerinden gelenler yeniden kucaklaşmanın ve hasret gidermenin bahtiyarlığına erişti.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da panellerle, açık oturumlarla, müzik geceleri ile süslenen Hazar Şiir Akşamları yine şairler yürüyüşü ile başladı. Geçmiş yıllardan farklı olarak bu yıl şairlerle kol kola yürüyen Türkiye Cumhuriyeti’nin Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY da aramızdaydı.

Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY:

“Şairler, milletin derdi ile dertlenen, içinde yaşadığı hüznü, acıyı, sevdayı, derdi, gamı, sevgiyi, öfkeyi, isyanı en yüksek sesle haykıran insanlardır. Sadece bizim değil, Türkiye, Ön Asya coğrafyasının değil, Asya’nın Afrika’nın değil, tüm dünyanın barışa, kardeşliğe, silâhlanma yerine ekmek ve kitaba ihtiyacı var. Tüm insanlığın sevdalıları, yürekleri ile konuşanlar, şairler de bunu söylüyor. Biz aklımız, dilimizle konuşuyoruz. Onlar yüreklerinden gelen sesi kelimeye dönüştürenlerdir.” dedi.

Düşlerin güneşle birlikte hakikate dönüştüğü, gözlerin mutluluk hazzı ile gülüştüğü, yüreklerin, yüreklerde açan çiçeklerin kokularıyla sermestleştiği, sevginin sevdayla demleştiği, ruhların bir büyük rüyada buluştuğu, yüzyılların özlemi ile çarpan kalplere bedenlerinin darlaştığı, Türk dilinin bayraklaştığı, kültürün cisimleşerek doruklara eriştiği, hasretin selamlarla seviştiği, Baba Hazarla Bala Hazar’ın kucaklaştığı Uluslararası Hazar Şiir Akşamları’nın 16’ncısının gerçekleştirildiği final gecesi ise tek kelime ile muhteşemdi.

Şüphesiz ki milletlerin siyasî ve sosyal varlıklarını sürdürebilmelerinin temelinde kültürel değerlere verdikleri önem yatmaktadır. İşte bu gerçeğin şuuru ile hareket eden ve Türk dünyasının bu büyük toyunun şiir ve söz kurultayını gerçekleştirenlere; gerçekleşmesine vesile olanlara Elazığ olarak, Türkiye olarak, Türk dünyası olarak şükranlarımız var.

Allah, bu milletin birliği, dirliği ve diriliği için çalışanlardan râzı olsun.