GAZZE’NİN TÜRKÜSÜ

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com

 

 

Sahib-i Emirle, mermerde biter,

Akrep kıskacında, açar menekşe.

Sönen ocakların, bacası tüter,

Konuşur lâl çocuk, susar nakkaşe.

 

Hüzün, huzur kadar güzeldir bazen,

Taşımaya namzet olur bedenler.

Duâ sahibince, özeldir bazen,

Kabulün önünden, kalkar nedenler.

 

Leyan’ın âhıyla, siner dalgalar,

Bombaların sesi, vurur sahile.

Nefsinin peşinde, ölür kargalar,

Gazze’nin türküsü, dolanır dile.

 

Yeryüzünün şâhı, yüce dağların,

Eteğinde çiçek, başında sis var.

Aldatmasın seni, gülü bağların,

Parlak aynaların, ardında is var.

 

Çift başlı kartalın, gelip konduğu,

Kubbe’den cihana, muştu yayılır.

Yeşilin Hünkâr’la, halka sunduğu,

Her canlı mûteber, makbul sayılır.

 

Elbet doğar bir gün, battığı yerden,

Aydınlatır güneş, kalmaz derinlik.

Kalkar uyuyanlar yattığı yerden,

Eriyen lâvlarla gelir serinlik.

 

Leyan: İsrail tarafından öldürülen binlerce Gazzeli çocuktan sadece bir tanesi.

9 Eylül 2024, Erzurum