TEBESSÜM

Şerife Şule TESLİMOĞLU serifeteslimoglu00@gmail.com

 

Şiir gider, izine diz boyu karlar yağar,
Sözü yere düştüyse, tanırsın ateşinden.
Umarsız basıp geçme! Tılsımı sesi boğar,
Kırılıp ayrılmasın, kelimeler eşinden.

Göz nûru dök yollara, çiçek açsın heceler,
Belensin kök toprakla, tını ninni geceler,
Belki kurur özsuyu, hazan olur niceler;
Ansızın esiverir bâd-ı sabâ peşinden.

Rüzgâr mıdır asılan, baharın saçlarına?
Kim döşer kardeleni, dağın yamaçlarına?
Kim el uzatır söyle, merhamet açlarına!
O’nun için verenin, eksilir mi aşından?

Efkâr firâk atında, yılkılarla yarışır,
Taş kınalı ellere, kökboyası karışır,
Kapan ile hırkada, küskün motif barışır;
Perdeyi çeker nazar, nârin sürme taşından.

Şair, içinde taşır çığ yüklenmiş dağları,
Sollar pamuk ipini, örümceğin ağları,
Şiir ne’tsin, ruhları ölü gezen sağları;
Tebessüm et, beşâret insin dağın başından.