15 TEMMUZ GECESİNDEN TAŞANLAR

Nihat MALKOÇ mnm61mnm@hotmail.com

 

 

-…15 Temmuz şehidlerine rahmetle…-

 

O gece; memleketin, altı üstüne geldi,

Kirpikler sırılsıklam, gözlerden akan seldi!

 

O gece; zâlimlerin, şaşırdı pusulası,

Sıfırı tüketenin, nefretti hâsılası!

 

O gece; biz milletçe, acze meydan okuduk,

Kargalar karşısında, bülbül gibi şakıdık!

 

O gece; düşlerimiz, bin parçaya bölündü,

Bayrağın gölgesinde, vatan için ölündü!

 

O gece; hüzün çöktü, gözlerin karasına,

Hiçbir şey kâr eylemez, yüreğin yarasına!

 

O gece; âsumânın, yıldızları döküldü,

Esti bir deli rüzgâr, apoletler söküldü!

 

O gece; türkülere, pusu kurdu aryalar,

Sert kayaya tosladı, ikiyüzlü paryalar!

 

O gece; karıncalar, çelik filden büyüktü,

Yiğitlerin omzunda, vatan ağır bir yüktü!

 

O gece; aziz toprak, kanımızla yoğruldu,

Yiğit düştüğü yerden; «Allah!» deyip doğruldu!

 

O gece; uyumadık, fecr izini sürdük biz,

Vatanı Leylâ bilen, ne Mecnunlar gördük biz!

 

O gece; yalancının, mumu söndü çok şükür!

Bir millet uçurumdan, çabuk döndü çok şükür!

 

O gece; âşikârdı, maskelenen hıyânet,

Meğer lâf u güzafmış, onlarda din, diyanet!

 

O gece; pervâneler, kanat çırptı ateşe,

Her şey hüzne gebeydi, gönülde yoktu neşe!

 

O gece; Kaf Dağı’nda, umutlar serap oldu,

Yandı gönül sarayı, ne varsa harap oldu!

 

O gece; nefret gayyâ, öfkeler bilenmişti,

Merhamet menbaına, inkisar ilenmişti!

 

O gece; öze değdi, tankın soğuk demiri,

Okyanus ötesinden, zâlim almış emiri!

 

O gece; dik nefestik, kalbin yamaçlarında,

Soğuk bir el dolandı, mâzînin saçlarında!

 

O gece; vicdan sağır, yüreğin avazına,

Nazarlar tünemişti, hasretin pervazına!

 

O gece; kalakaldık, gurbetin eşiğinde,

Bir asır uyumuştuk, zamanın beşiğinde!

 

O gece; mazlumların, çehreleri solmuştu,

Kum saatinin beli, iki büklüm olmuştu!

 

O gece; sabah ettik, ateş seli içinde,

Bir inşirah aradık, «neden»de ve «niçin»de!

 

O gece; palikarya, kötülükte yarıştı,

Cam ve can kırıkları, birbirine karıştı!

 

O gece; çok direndik, pervâsız angutlara,

Başkaldırdık milletçe, yalana ve putlara!

 

O gece; yüzleşmenin, tam şimdiydi sırası,

Yalanı aydınlattı, hakikatin çırası!

 

O gece; acûzeler, oynadı son kozunu,

Dar ettik meydanları, silkeledik tozunu!

 

O gece; düştü kalktı, şanlı halkım yürüdü,

Ekilen onca tohum, bir gecede çürüdü!

 

O gece; zâlim yedi, milletimden şamarı,

İkiye bölününce, vefânın şah damarı!

 

O gece; güle döndük, temmuzun sıcağında,

Sabaha dek direndik, yurdun dört bucağında!

 

O gece; uyumadık, taşları ettik yastık,

Aklın tozunu aldık, yaramıza «sus» bastık!

 

O gece; dikenlerle, uğraştık güller gibi,

Yandık nâr-ı hicranda, yaslı bülbüller gibi!

 

O gece; îmânını, diri tuttu bu millet,

Bizlerden uzak durdu; korku, esâret, zillet!..

 

O gece; geri dönüp, eski günleri andık,

Temmuzun sıcağında, yandıkça aydınlandık!