TAZARRÛNÂME

 

Nihat MALKOÇ mnm61mnm@hotmail.com

 

 

Mazlumun giryesiyle söndür cehennemini,

Günaha keffâret say, gözlerimin nemini,

Kâinâta gönderdin Muhammedü’l-Emîn’i;

Çöle düşen Mecnûn’a Leylâ’sın Sen yâ Rabbî!..

Kulunu kayırırsın, Mevlâ’sın Sen yâ Rabbî!..

 

Îmanla yoğur bizi; yeniden hamur eyle,

Nefsimi ayağımın altında çamur eyle,

Bütün zerrelerimi aşkınla mâmûr eyle;

Ayağımı sâbit kıl, eşiğine yâ Rabbî!..

Mahkûm etme gafletin beşiğine yâ Rabbî!..

 

Dikenli yollarından koştuk, kapına geldik,

Cezbeye kapıldık da, coştuk kapına geldik,

Gözde aczin giryesi, düştük kapına geldik;

İlâhî huzûrundan kovma bizi yâ Rabbî!..

Alnımdan eksik etme secde izi yâ Rabbî!..

 

Dil verdin kullarına, Hakk’ı zikretsin diye,

İdrakle nurlandırdın, her dem fikretsin diye,

Nimetler ihsân ettin, Sana şükretsin diye;

Şeytanın meclisinden berî eyle yâ Rabbî!..

Hakikat ordusunun eri eyle yâ Rabbî!..

 

Hazan hüzne gebedir, bahar eyle kışımı,

Mahpustur bedenimde, âzâd et can kuşumu,

Yoluna revân eyle, bu sevdalı başımı;

Sınırı aştığımda elimi tut yâ Rabbî!..

Lâf-ı güzâf etmesin, dilimi tut yâ Rabbî!..

 

Acıkan rûhumuzu sofrana eyle buyur,

Tecellî eyle bize, muhabbetinle doyur,

Nefis azgın küheylân, akıl gaflette uyur;

İrade kazanında pişir bizi yâ Rabbî!..

Hakikat iklimine düşür bizi yâ Rabbî!..

 

Dünyalık istemeyiz, rızâna tâlibiz biz,

Âdil-i Mutlak’sın Sen, mîzâna tâlibiz biz,

Lutfuna, keremine, iz‘âna tâlibiz biz;

Gönüllerin ziyâsı, kandilisin yâ Rabbî!..

Suskunların yankısı, kalp dilisin yâ Rabbî!..

 

Minarelerimizi mahrum etme ezandan,

Bizleri uzak tutma idrakten ve iz‘andan,

Okumayı nasip et, hakikati yazandan;

Kur’ân kılavuzumuz, Rasûl önder yâ Rabbî!..

Darda kaldığımızda, yiğit gönder yâ Rabbî!..

 

Âsumâna açmışım, titreyen ellerimi,

Gözyaşıyla suladım, kuruyan güllerimi,

Yalana bulaştırma, hak söylet dillerimi;

Bu yürek hasretinle, varsın yansın yâ Rabbî!..

Lutfet, kalbim gafletten bir uyansın yâ Rabbî!..

 

Dostuna dostlarını yâr edensin Allâh’ım!..

Kulunu bir nutfeden var edensin Allâh’ım!..

Zâlime cehennemi kor edensin Allâh’ım!..

Gönül gözü kör oldu, yaparken kaş yâ Rabbî!..

Kapına dayanmışım, çevirme boş yâ Rabbî!..

 

Candan dost sandıklarım, zaman gelir el olur,

Seher vakitlerinde, gözyaşlarım sel olur,

Günahım dağ misâli, geçit vermez bel olur;

Tûfanda tutunacak dal ver bize yâ Rabbî!..

Ayakta kalmak için hâl ver bize yâ Rabbî!..

 

Yolumuzu kavuştur, aydınlık yollarına,

Çareler ihsân eyle, bîçâre kullarına,

Gönlümüzü tok eyle, dünyanın mallarına;

Hayat bir öğünlüktür, kul onu yer yâ Rabbî!..

Ne kadar lâzım ise, o kadar ver yâ Rabbî!..

 

Her ne varsa at gitsin, gönülde vâhit olsun,

Ettiğimiz yeminler, kulluğa ahit olsun,

Secdede al canımı, seccâde şâhit olsun;

Müjdeci şafaklarda nursun, tansın yâ Rabbî!..

Yerleri ve gökleri yaratansın yâ Rabbî!..

 

En erken Sen duyarsın, kulunun feryâdını,

Sen’den isteyenlerin, verirsin murâdını,

Dilime pelesenk et, o mübârek adını;

Nefsimizle baş başa koyma bizi yâ Rabbî!..

Günahkâr kullarından sayma bizi yâ Rabbî!..

 

Kehkeşan tuz buz oldu, bir dağ sırtladı dağı,

Sevemedin bir türlü, bu asık yüzlü çağı,

Yaş çekildi gözlerden, kurudu İrem Bağı;

Muhabbet çeşmeleri, akmaz oldu yâ Rabbî!..

Güller boynunu büktü, kokmaz oldu yâ Rabbî!..