GÜL-İ HAMRÂ*

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com

 

 

-Gönüller Sultanı’na-

 

 

Çağların ötesinde sürgünüyüm zamanın,

Asırlarca uzakta tutsağıyım hicranın.

 

Senelerdir yürürüm, ayaklarım kan revan,

Firkatin gölgesinde mevsimlerim hep hazan,

 

Bir vuslatın peşinde, ömrü yiten seyyâhım,

Bitmedi, bitmeyecek Sana uzanan râhım.

 

Büyüyen hasretinle sarardı, soldu yüzüm,

Yalnızlığın koynunda, hem yetim hem öksüzüm.

 

Gözlerimde dinmeyen kırkikindi yağmuru,

Bir kuşluk vakti, hüzne kurban ettim sürûru.

 

Ne çırpınışım biter, ne feryâdım ulaşır,

Mahşere dek bu garip, bu yükü nasıl taşır?

 

Titreyen ellerimin içleri Arş’a bakar,

Sensizliğin ateşi her an canımı yakar.

 

Çaresizlik, rûhuma vurulmuş kelepçedir,

Duâlarım, Rabbime bembeyaz dilekçedir.

 

Gönül sayfalarımı süsleyen Gül-i Hamrâ,

Sanma ki benim kadar, Sen’i arzular Hirâ.

 

Şu gönül gergefinde acılar düğüm düğüm,

Ümittir, yaralara merhem diye sürdüğüm.

 

Sahrâda bir damlaya muhtaç ağaç misâli,

Rüyada kavuşmaktır Ali’nin son hayâli.

 

Gel de gözlerin, yüzün… Bana hâtıra kalsın,

Zifirî karanlıkta, sevgin güneşim olsun.

 

_________________________

* Kırmızı Gül

 

11 Eylül 2022 Pazar