SALİH REİS

Dr. Halis Ç. DEMİRCAN cetindemircan2@hotmail.com.tr

Dümen doğrultup İspanya denen bî-dîn-i mel‘ûna,
Yine şevk eyleyip girdik donanmâ-yı hümâyûna.
Yine baştardalar baştan atıp baş topların güm güm!
Salındı sayhalar birle zelâzil rub‘-ı meskûna.
Donanmaya delîl olup yine fânûs-ı Hayrüddîn,
Şu deñlü garba azmettik ki şarka düştü Ankona.
Elinde ceng-cû gāzîlerüñ şemşîr-i uryânı,
Kara kâfirleri koydu serâser kırmızı dona.
Yetîm emvâc ile her tîg olup bir mevc-zen deryâ,
Selâmet sâhilin Efrence göstermez bu fortuna.
(Yetîm)*

 

 

Senai Bey ile sohbetimizden;

–Hocam bugün size benim denizci olmama vesile olan Salih Amcamdan bahsedeyim.

Kendisi aslında asker değildi, ticaret erbâbıydı, Ankara’nın tanınmış eşrafındandı ama askerliği ve özellikle denizcileri çok severdi. Onu tanıyan; sert ve otoriter tavırları sebebiyle, emekli bir asker zannederdi.

Küçüklüğümde bana hep Türk denizcilerinin kahramanlık hikâyelerini anlatırdı.

Başta Barbaros Hayreddin Paşa olmak üzere onun yetiştirmiş olduğu Turgut Reis, Salih Reis, Pîrî Reis, Murad Reis, Seydi Ali Reis ve Kılıç Ali Reis gibi ünlü Türk denizcileri ile alâkalı bilgiler aktarır ve onlarla ilgili, okumam için kitaplar verirdi.

Bu Türk denizcilerinden kendisinin adaşı olduğu için Salih Reis hakkında anlattıklarını size de aktarayım, hem bu büyük kumandanı hem de rahmetli amcamı yâd etmiş oluruz.

–Buyurun Senai Bey!

–Büyük Osmanlı amirallerinden Salih Reis, Edremit yakınlarındaki Kazdağı’nda 1488’de dünyaya gelmiş.

Çocuk denecek yaşta Oruç Reis’in mâiyetinde levent olarak yetişmiş.

Oruç Reis’in şehid edildiği 1518’de otuz yaşlarında olup, tecrübeli, korkusuz, düşmana aman vermeyen tam bir deniz akıncısıymış.

Kanunî Sultan Süleyman Han’ın, Barbaros Hayreddin Paşa’yı İstanbul’a davetinde; onunla beraber gelen reislerin arasında Salih Reis de varmış. Sultan’ın huzûruna, Hayreddin Paşa ile beraber kabul edilmiş ve deniz albayı rütbesi verilmiş. Sonra bahriye sancakbeyliğine yani şimdiki karşılığı olan tümamiralliğe terfî etmiş.

Akdeniz’de korsan gemilerine diğer reislerle beraber göz açtırmayan Salih Reis; 1540’ta Korsika’nın bir limanında ânî baskın neticesinde, Turgut Reis’le beraber esir düşüp, forsaya vurulmuş.

Akdeniz’in kendilerine dar geldiği bu korkusuz denizciler, üç yıla yakın eziyet ve sıkıntılar içinde kürek çekmişler.

Barbaros Hayreddin Paşa; bunların bulunduğu geminin Cenova limanında olduğunu, casusları vasıtasıyla öğrenince, yüz parçalık muhteşem donanmasıyla derhâl oraya gitmiş. Şehrin doçunu, amiral gemisine çağırarak, Salih ve Turgut Reislerin akşama kadar teslimlerini istemiş. Yoksa Cenova limanında taş taş üstünde bırakmayacağını bildirmiş. Bir müddet sonra reisler getirilip teslim edilmiş.

Salih Reis, Preveze Zaferi’nde (1538) Donanma-yı Hümâyûn’un sağ kanadına kumanda etmiş.

1551’de bahriye beylerbeyi (oramiral) rütbesine yükseltilerek Cezayir eyâletinin beylerbeyliğine getirilmiş.

Barbaros Hayreddin Paşa hâtıralarında Salih Reis için;

“Andrea Doria, benden sonra en çok Salih Reis’e kin beslerdi. Akıl almaz cesareti, görülmemiş zekâsı, denizcilikteki büyük dehâsıyla Salih, bütün kâfir hükümdar ve amirallerini yıldırmıştı.” şeklinde övgü dolu sözlerle bahsedermiş.

Osmanlıların Akdeniz hâkimiyetlerinde, büyük gayretleri görülen Salih Reis; çalışkan, zeki, teşebbüs sahibi, idareci, kabiliyetli bir deniz amiraliymiş. Barbaros kardeşler gibi dîne, devlete hizmet etmeyi şeref sayarmış. Bu meziyet ve kabiliyetleriyle denizlerde uzun yıllar, şerefli hizmetlerinden sonra, 1556 yılında Cezayir’de vefât etmiş.

İşte böyle Hocam! Bana yol gösterip denizciliği sevdiren Salih Amcamı rahmetle anıyor bütün meşhur Türk denizcilerini hizmetleriyle hatırlıyor, minnetle yâd ediyoruz. Mekânları cennet olsun!..

–Âmîn; bizleri vatana-millete faydalı, Allâh’ın rızâsını alan fertler olarak yetiştirdikleri için büyüklerimizden Allah râzı olsun Senai Bey!..

–Âmîn Hocam!..
_____________________
* Tietze, 1953, s. 509.