BİR AVUÇ BAHAR

Ali AĞIR aliagir70@gmail.com

Osmanlıca hâlini okumak için tıklayınız…

 

Pencereden izlerken güneşin doğuşunu,
Tertemiz yüreğinde güzellikler yeşerir.
Masmavi gökyüzüne salar akıl kuşunu,
Masallar ülkesinde dolunaya sır verir.

Elinde uçurtması, koşar dağ yamacına,
İçindeki sevinci, dilindeki avazdır.
Uyku vakti yıldızlar, dizilir başucuna,
Rüyalar bahçesinin çiçekleri beyazdır.

Hırçınlığı, öfkesi, dalgınlığı, telâşı.
Sahilde bir dalgayla yıkılan kumdan kale.
İlim yolculuğunda merakı can yoldaşı,
Bitmeyen heyecanı içindeki meş‘ale.

Hüzün uykuya dalar, zamanın kundağında,
Ilık yağmur damlası saçlarına düşünce.
Karanlıklar kaybolur, gül rengi yanağında,
Tatlı tebessümüyle gündüze döner gece.

Saatler erir gider, kelebeğin ardında,
Çeşit çeşit oyunlar ufkunu saran ışık.
Her gün tahta oturur oyuncaklar yurdunda,
Uçsuz bucaksız zihni bilmece dolu sandık.

Sabrın ve hoşgörünün sihirli mevsiminde,
Gün gelir yaramazlık kaybolur sis misali.
Büyüyüp serpilmeli sevginin ikliminde,
İncitmesin bir canı, ezmesin karanfili.

Aydınlık yarınları bekleyen tomurcuğun,
Bulut sırdaşı olur, zülfünü okşar rüzgâr.
Düşleri çalınmayan ay yüzlü her çocuğun,
Gözlerinde umut var, avuçlarında bahar.