BİTMEZ ULUBATLILAR

M. Nihat MALKOÇ mnm61mnm@hotmail.com

 

Bendimizi çiğnemiş, Altaylardan kopmuşuz,
Yiğitlerin soyundan, Oğuz’dan bir sopmuşuz,
Savaş meydanlarında olmazları yapmışız!..
Sanırsın ki atlara binip gitti atlılar…
Bir ölür bin doğarız, bitmez Ulubatlılar!

Keskin kılıcımızla dar ettik meydanları,
Pusatlı çerilere yâr ettik meydanları,
Küstah palikaryaya zor ettik meydanları!..
Saçları güneş rengi, rüzgârdan kanatlılar…
Bir ölür bin doğarız, bitmez Ulubatlılar!

Kur’ân’la arınmıştır, ceddin özü temizdir,
Yalandan âzâdedir, kutlu sözü temizdir,
Aşk nazarıyla bakar, gönül gözü temizdir!..
Yüzleri aydan arı, mübârek suratlılar…
Bir ölür bin doğarız, bitmez Ulubatlılar!

Çin umut bağlamışken kalesine, seddine…
Bize pranga vurmak söyle kimin haddine?
Hakk’ı görmek dilersen, dön bak büyük ceddine!..
Hakikate revandır mukaddes sıratlılar…
Bir ölür bin doğarız, bitmez Ulubatlılar!

Milletin menzili Hak, yürür O’nun izinde,
Zafer rüyası görür yokuşunda, düzünde,
Öter şeydâ bülbüller; baharında, güzünde!..
Hakikat yarışında öndedir kıratlılar…
Bir ölür bin doğarız, bitmez Ulubatlılar!

Tarihin sofrasında bize azıktır çile,
Haçlının enikleri üstümüze bir gele…
Bir yanda Malazgirt var, bir yanda Çanakkale!..
Tâ ezelden ebede müjdeli, beratlılar…
Bir ölür bin doğarız, bitmez Ulubatlılar!

Zulme boyun eğmeyiz, bakarız çaresine,
Elbet merhem oluruz mazlumun yâresine,
Kanun diye bakarız Oğuz’un töresine!..
Meriç’in çocukları; Dicleli, Fıratlılar…
Bir ölür bin doğarız, bitmez Ulubatlılar!

İlelebed yatsak da toprağın kucağında…
Elif gibi dik durduk tarihin her çağında,
Külleri gül eyledik peygamber ocağında!..
Maddeden uzak yaşar, mânevî muratlılar…
Bir ölür bin doğarız, bitmez Ulubatlılar!