ZEZE’YE AĞIT!..

Servet YÜKSEL servety@t-online.de

 

-Gurbette 23 yaşında aramızdan ayrılan
kızımız Zehra Betül’ün rûhuna ithaf…-

Bir anda saatler acıyı vurdu.
O mâsum yüzlümün kalbi mi durdu?
Gözlerimden kanlı yaşlar dökülsün…

Bir gece ki, kanatları kırıldı,
Bu dünyaya, kafesine darıldı,
Ey gurbet senin de evin yıkılsın…

Uykuya dalarken hep; «Allah!» dedi.
Feryâdımız uyarmaya yetmedi,
Nine yüreğinden ağıt yakılsın…

Gizlediği derdi tabip bilemez,
Yazdığı yazıyı kimse silemez,
Hakk’ın takdirine boyun bükülsün…

Eylül rengi bir melâle bürünmüş,
Teslîmiyet kokusunu sürünmüş,
Kaderine râzı bir güzel kulsun…

Her zerremiz yandı; anne-babanın,
Bir hançer yarası kahrı yabanın,
Bir ömür sabırla hasret çekilsin…

Hâlâ merdivende ayak sesleri,
Hayat bir rüyaymış, say nefesleri,
Gaflete düşenler kendine gelsin…

«Hayal mi, şaka mı?» diye sorarız,
İnsan öyle âciz, sebep ararız,
Gönül hangi dağda tesellî bulsun?..

Başkaymış ölümün genci, tazesi,
Hani nerde çocukların «Zeze»si?..
Öksüz oyuncaklar hâtıra kalsın…

Firâkın ateşi, hüznü şafakta,
Sıla yolcusuyuz aynı uçakta,
Selâsı okunsun, göğe yükselsin…

Ismarladık Habîb’ine, dostuna,
Karlar yağmış mezarının üstüne,
Nurdan gelinliği tül tül dikilsin…

Ah, açmadan solan bir gonca güldü,
Yâ Rab ismi gibi Zehra Betül’dü,
Lutfun, keremin de şânınca olsun…
Gayri cennetlerde ebedî gülsün…