YÂ HÂFIZ, YÂ KEBÎR, YÂ HAK, YÂ ALLAH!..

Rıfat ARAZ rifat_araz@yahoo.com

«Tevhid» dedin, kor yüreğin derdine;
Yâ Semî, yâ Basîr, yâ Hak, yâ Allah!..
Her âhımda, düştüm Yûnus virdine;
Yâ Rahmân, yâ Kahhâr, yâ Hak, yâ Allah!..

Bir toprak bedende, «can» verdin öze;
Sen yaktın bağrımı, «aşk» denen köze!..
Can seyrinde girdim, en derin ize;
Yâ Bâtın, yâ Zâhir, yâ Hak, yâ Allah!..

Bu şekil, bu mânâ, şu renk, şu nakış;
Sen’den, «Sen’i» ister bu sonsuz akış!..
Bir özge hâlet mi, mahşerî kalkış?
Yâ Evvel, yâ Âhir, yâ Hak, yâ Allah!..

Sen’indir bu yer, gök; yol, ilim, irfan;
Sen’indir katrede, zikreden umman!..
Nefhanla can buldu, «vuslat» diyen can;
Yâ Hâlik, yâ Kâdir, yâ Hak, yâ Allah!..

Şu nefsin, nefsimle cihâdı Sen’sin;
Kalbimin, dil döken maksadı Sen’sin!..
Bu aşkın, hâl ile irşâdı Sen’sin;
Yâ Gafûr, yâ Gaffâr, yâ Hak, yâ Allah!..

Bildim, Sen’siz değil her iki cihan;
«Sen’I» tesbih eder şu kevn ü mekân!..
Sen’sin, her a‘zamın dilinde her an;
Yâ Hâfız, yâ Kebîr, yâ Hak, yâ Allah!..

9 Haziran 2019, Ankara