ESKİDEN MAHALLEMİZ

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com

 

Mahalle edebini inancıyla dokurdu,
Vahiyle gelenleri kalpleriyle okurdu.

Ulemânın sözleri mübârekti öyle ki;
Dil ile kirleneni, duâ ile yıkardı.

Öksüz, dul ve yetimin yanmayan çerağını,
Toplanırdı komşular muhabbetle yakardı.

Birbirlerine karşı başlar önde, hürmetkâr,
Mahalle çeşmesinden sevgi, saygı akardı.

Kadife bohçalarda mahallenin iffeti,
Gümüş sandık içinde gülden nâzenin yârdı.

Varlıkta hem yoklukta elde beş parmak gibi,
Komşu aç ise, insan, tok yatmaktan korkardı.

Herkes haddini bilir, sorulmasını bekler,
Küçüğün hâli hayâ, büyüğünki vakardı.

Îtimat edilirdi mevzuyu anlatana,
Adâlet baş üstünde bozulmayan ayardı.

Saksılarda hoşgörü filizlenen menekşe,
Gönüllerde tevâzu hamd ü senâ kadardı.

Yokluk kapıyı çalmaz, hâneler kararmazdı,
Merhametle, cömertlik sokakta yanan fardı.

Hep birlikte gülünür, birlikte ağlanır hep,
Başkasının derdine, derdi gibi bakardı.

Hâtemü’l-Enbiyâ’nın tarif ettiği gibi,
Şehirde, mahallede, köyde komşuluk vardı.