ÖMÜR DEDİĞİN

NİYAZKÂR (Köksal CENGİZ) niyazkar@gmail.com

Şu yalan dünyaya bağlanıp kanma!
Tezden gelir geçer ömür dediğin.
Emânet bu cânı senindir sanma!
Say ki konar göçer ömür dediğin.

Menzilin üstünde bir anlık durak,
Kimi gün yağışlı, kimi gün kurak,
Bizlere meçhuldür bu sırlı varak;
Kovalarsın kaçar ömür dediğin.

Doğumla gülümser hayata önce,
Sevenleri boğar eşsiz sevince,
Gün günü eskitir inceden ince;
Türlü sayfa açar ömür dediğin.

Mâzîdir geçmişte yaşanıp kalan,
Sevgidir âlemi anlamlı kılan,
Bir çiçek misali açıp da solan;
Son nefeste uçar ömür dediğin.

Aldanma ne köşke ne de saraya!
Hakk’a kulluk için geldik buraya.
Ecel hepimizi dizmiş sıraya;
Besbelli ki nâçar ömür dediğin.

Nice bahar görür, nice kış görür,
Nice hayal görür, nice düş görür,
Oyun, eğlenceyle nice iş görür;
Ektiğini biçer ömür dediğin.

Bu devranda kimler yolcu? Kim hancı?
Ruhları kavurur tarifsiz sancı.
Niyazkâr terk etme îman, inancı!
Bal şerbeti içer ömür dediğin.