EY GÖNÜL!

Zahit GENÇ zahitgenc80@gmail.com

Niçin böyle savrulursun?
Bir kuru yaprak misali…
Boş sevdayla kavrulursun,
Bırak artık boş hayali!

Evin yıkık, vîrâne mi?
Nesin; deli, dîvâne mi?
Suçlu sen mi, zamâne mi?
Uyan artık gör ahvâli!

Kararsızlık kalbe zarar,
Hak sevgide kıl bir karar,
Ne gezersin diyar diyar?
Bilmez misin sen vebâli?

Zalim nefse verme aman!
Gerçek belli ayan beyan,
Geri gelmez geçen zaman;
Yeter artık bul kemâli!

Arzuların boş bir heves,
Hazinedir her bir nefes,
Ne müsrif ol, ne de nekes!
Her şeyin var bir zevâli…

Sevgimizden olsa gerek,
Vatan bize pek mübârek,
«Hak!.. Hak!..» diye çarpar yürek;
Tesbih eyle Zü’l-Celâl’i!

Ömür biter, bitmez neden,
Ne anlatır cansız beden,
İncinsen de incitme sen!
Böyle işte insan hâli…

Gönül nârin bir kelebek,
Uçup konar çiçek çiçek,
Sevgi ile dolsun yürek;
Bırak artık bu cidâli!

Ayrılmazsa iyi-kötü,
Yıkılmazsa benlik putu,
Şâha kalkar nefis atı;
Gör o zaman sen melâli!

Niçin yanık öter bülbül?
Sebep midir bir gonca gül?
Öyle candan sev ki gönül;
Görmek için nur cemâli…