EY ALLÂH’IN KELÂMI
TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI)
-Hâfız Hamza ve Arkadaşlarına-
Diyorlar: En güzel dostluk, kitapla,
En üstün dostluk Allah’tan hitapla,
Gönül, Kur’ân’da bul, her feyzi topla;
O’dur Mevlâmız’ın en son kelâmı,
Selâmettir, gönül, Rabbin selâmı!..
Ey Allah’tan inâyet, gönle gel dol,
Selâmettir senin gösterdiğin yol,
Kabir yalnızlığından muhlisim ol!
Şefâat et ey Allâh’ın kelâmı,
Huzur lutfet ey Allâh’ın selâmı!..
Babam, annem giyer sâyende tâcı,
Sen oldun gönlümün her dem ilâcı,
Karanlıklarda sensin nur sirâcı;
Refîkım ol ey Allâh’ın kelâmı,
Selâmet ver ey Allâh’ın selâmı!..
Ezel bezminde tâ «Levh»ten yazıldın,
Habîbullah lisânından süzüldün,
Okursam şâd, unutmuşsam üzüldün;
Şikâyet etme ey Hakk’ın kelâmı,
Selâmet ver ey Allâh’ın selâmı!..
Hudâ emretti ilk fermânı: İkra’!
Şu gözlerden murad görmekti zîrâ,
Tilâvet kalbe gözden nurlu mecrâ;
Ziyâlandır ey Allâh’ın kelâmı,
Selâmet ver ey Allâh’ın selâmı!..
Hidâyet rehberim ey nûr-i Rahmân,
Gönülden ezberim, ey şerh-i insan,
Anahtarsın, cinân ufkunda mihman;
Şefîim ol ey Allâh’ın kelâmı,
Selâmet ver ey Allâh’ın selâmı!..
Nihâyetsiz hükümler onda meknuz,
Hatimdir, Arş’a mîrac hem de sonsuz,
Gariptir, kim visâl isterse onsuz…
Delîlim ol ey Allâh’ın kelâmı,
Selâmet ver ey Allâh’ın selâmı!..
Lâfız, mânâ, fazîlet, hüsn-i mutlak,
Habîb’in nurlu tatbîkâtı ahlâk…
Kelâmullah’ta her hikmet muhakkak;
Nasiplendir ey Allâh’ın kelâmı,
Selâmet ver ey Allâh’ın selâmı!..
Tilâvet eyle, Tâlî mahlâsındır,
Huzursuz gönlü paslardan arındır,
Sabah-akşam okut, ukbâ yarındır;
Müyesser eyle ey Hakk’ın kelâmı,
Selâmet ver ey Allâh’ın selâmı!..
vezni: mefâîlün / mefâîlün / feûlün