Çanakkale Mahşeri

ŞAİR : Hakkı ŞENER sairimam01@hotmail.com

Nasıl unuturum Çanakkale’yi,
Milletin var oluş destanı vardır.
Anlatmak ne mümkün bunca çileyi,
Orada dertlerin harmanı vardır.

Mehmet’im seferde, sefertası yok!
Ayakta potini, başta fesi yok!
Su içmeye vakti, matarası yok!
Vatana adanmış bir canı vardır.

Kimisi nişanlı, köyde sunası,
Meleşiyor bir kuzuyla, anası,
Kiminin başında taze kınası,
Her evin bir nazlı kurbanı vardır.

Vakt-i sefer olmuş bakmam ardıma,
Bütün dünya gözün dikmiş yurduma,
Var gücüyle kin kusuyor orduma,
Zalimin körelmiş vicdanı vardır.

Bir sabah dağlarda koptu velvele,
Dereler yol verdi kandan bir sele,
Baharda yamaçlar bürünür güle,
Renginde şehidin al kanı vardır.

Bomba sırtı denen yerdir burası,
«Sekiz metre siperlerin arası,
Cennete girmenin gelmiş sırası»
Göklerde bu hâlin hayranı vardır.

Kaybolan güneş mi gözümde, fer mi?
Yıkılan gökler mi, sarsılan yer mi?
Gökten yağmur değil yağıyor mermi,
Meydanda son asrın tufanı vardır.

Can pazarı olan Sargıyeri’nde,
Bin telâş yaşanır her seferinde,
Oğlu can veriyor bak ellerinde,
Bir doktor babanın figanı vardır.

On beş yiğit ile kahraman Yahya,
Milletin gönlünü eyledi ihyâ,
Yıldırım misali yüklendi koya,
Morto’da düşmanın hüsranı vardır.

Boğaz’da sur olmuş Seyid Onbaşı,
Kapkara bir duman kapladı Arş’ı,
Son sözü söyledi dünyaya karşı,
Değişen şartların devranı vardır.

Şükürler olsun ki erdik sabaha,
Dilerim gidenler gelmez bir daha,
Mü’minler sonunda çıkar felâha,
Bu işte Mevlâ’nın burhânı vardır.

Hiçbir yiğit diğerinden seçilmez,
Böyle bir destana kıymet biçilmez,
Can sağ iken; «Çanakkale geçilmez!»
Zaferle yazılmış fermanı vardır.