119. SAYI TAKDİM
Kıymetli Okuyucularımız,
İnsan mutluluğun peşinde…
Kimileri saâdeti parayla, tüketmekle, dilediğince harcamakla elde edilir sanmış. Harcamak için kazanmak lâzım. Acımasızca kazanmak. Ortaya kazanmak ve harcamak fâsit dâiresi içinde paranın kölesi hâline gelmiş bir insan çıkmış. Mutlu olması mümkün mü?
Kimisi saâdeti çılgınca eğlenmekte arıyor. Fakat o gürültü dahî vicdanların feryatlarını susturamıyor.
Kimisi saâdeti okumakta, bilimde arıyor. Fakat tahsili olgunlaşmanın değil, iyi para kazanma yollarını öğrenmenin emrine vermiş. Gayesiz, tefekkürsüz bir ilmin de saâdet getirdiği yok.
İşte zaman zaman yeryüzündeki yegâne medeniyetin kendisi olduğunu iddia eden Batı medeniyetinin geldiği acınası nokta: Tüketerek tükenmek… İsrafa bulanmak. Vicdansızca eğlenmek. İlâhî kanunları gayesizce öğrenmenin kibrinde, cehline mağlup olmak. Medeniyetin adı Batı, fakat o artık her yerde.
Kültürün en güzel tarifi miras…
Bu çılgınca haz merakı, Roma’nın; bu maddecilik Yunan’ın mirası… Bu dünya-perestlik, Kārûn’un, bu zulüm Firavun’un Nemrud’un mirası…
Bir de bu karanlık tablonun şifâsı var.
Hazret-i Âdem’den Hazret-i Muhammed Mustafâ’ya nebîler kervanının mirası:
Muhteşem Bir Ahlâk
Muhteşem Bir Kültür
Bilhassa velâdetiyle şereflenen Rebîulevvel ayında bulunduğumuz, Âlemlere Rahmet olan Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem-‘in muazzam ahlâkı…
İnsanlığın ihtiyacı, ne kalkınma, ne para, ne konfor, ne israf, ne eğlence…
İnsanlığın ihtiyacı, ahlâk ve ihtişamlı bir kültür ve medeniyetin yetiştirdiği şahsiyetlere pervâne olmak.
2015’e kimileri eğlenceyle girerken, kimimiz de bu muhasebe ile girmeliyiz.
Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ, yaşadığımız kültür buhranına çare olarak, torunların dedelerle, ecdadın eserleriyle buluşturulmasını gösterdi:
“Bugün; asırları yenmiş çeşme kitâbelerimizi, yüzyıllardır bu memleketin bize aitliğinin mührü hükmündeki mezar taşlarımızdaki hikmetli yazılarımızı, minare minare hürriyetimizin ve îmânımızın haykırıldığı mâbedlerimizdeki şaheser tabloları kaç kişi tam olarak okuyabiliyor?
Hiç olmazsa ilim ve irfan ile meşgul olan herkes okuyabilmeli değil mi?”
Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; dosya mevzuunu, «İnsanlık O Muhteşem Ahlâk ve O Muhteşem Medeniyete Muhtaç» başlıklı makalelerinde, misallerin şahitliğinde kaleme aldı.
Hazret-i Mevlânâ köşesinde ise, ince bir mevzu, hususî mesajlar yer aldı: Kader ve Teslîmiyet…
Yazarlarımız, ahlâk ve kültür mevzuunu, tasarruf ve israf, yani iktisat penceresine ağırlık vererek ele aldılar. Gündemdeki Osmanlıca ve lisan meselesinde kültür ve medeniyetimize sahip çıkma vurgusu yapıldı. İsraf ekonomisinin, aile ve fert üzerindeki zararları, infak ve îsâr kültürünün asıl huzur olduğu ortaya kondu. Tüketilmeden tüketmenin yolu, dünyaya köle olmadan onu hizmetkâr etmenin yordamı işlendi.
Hayat ve evlâtları yetiştirme tarzlarındaki değişme ve bozulmaların neticesi olan boşanma sebeplerine temas edildi.
Dursun Fakih, Beşiktaşlı Yahya Efendi ve Kâzım Karabekir dergimizden sîmâlar.
Şairlerimiz, muhteşem ahlâkın methiyesini ve israf ve cimrilik rezâletinin hicviyesini yazdılar. Rahmet’i âlemlere ulaştırmak için mürekkebin son damlasına kadar hizmet de kalemin şerefi…
Yüzakıyla…