ALLÂME ZEMAHŞERÎ’NİN KIT‘ASINI TÜRKÇE SÖYLEYİŞ

Harun ÖĞMÜŞ

لَجَمَاعَةٌ سَمَّوْا هَواهُمْ سُنَّة وَجَمَاعَةٌ حُمْرٌ -لَعَمْرِي- مُوكَفَه
قَدْ شَبَّهُوهُ بِخَلْقِهِ وَتَخَوَّفُوا شَنْعَ الْوَرَى فَتَسَتَّـرُوا بِالبَلْـكَـــفَهْ!

İBNÜ’L-MÜNEYYİR’İN CEVABI

Keşşâf’a hâşiye yazıp Zemahşerî’nin i‘tizâlî görüşlerini reddeden İbnü’l-Müneyyir (683/1284) bu dörtlüğe şöyle karşılık vermiştir:

وَجَـــمَاعَةٌ كَفــَرُوا بِرُؤْيَةِ رَبِّهِمْ حَــــقًّا وَوَعْــدُ اللهِ مَا لَنْ يُخْـلَـــفَــهْ
وَتَلَقَّبُوا »عَدْلــِيَّـةً«، قُلْنَا: أَجَلْ عَـــدَلُوا بِــرَبِّــهِمُ فَـحَسْــبُـهُـمُ سَـفَــهْ
وَتَلَقَّبُوا »النَّاجِينَ«. كَلَّا إِنَّهُمْ إِنْ لَمْ يَكُونُوا فِي لَظًى فَعَلَى شَفَهْ

Bir tâife sünnet sanıyor nefs ü hevâyı,
Onlar benim indimde semerlenmiş eşektir.
Mahlûkuna teşbîh ederek Hâlık’ı derler:
Îman bu hususlarda bilâ-keyf gerektir!*
_______________
* Bkz. el-Keşşâf’ın el-A‘râf, 7/143. âyetinin tefsîrinde.
Bir tâife inkâr ediyor rü’yeti, lâkin,
Mâdem ki Hudâ va’di o, gerçekleşecektir!

«Kullar yaratır fi‘lini» derler, töbe-hâşâ!
İspâtı bu söz işte, asıl onlar eşektir!

Zannetmesin iflâh olacak böyle bir insan;
Girmezse dahî nâra, kenârında demektir!

vezni: mef’ûlü / mefâîlü / mefâîlü / feûlün