ESMÂ-İ HÜSNÂ

ŞAİR : Bekir İsmet ÇİÇEK bekirismetcicek@gmail.com

Şüphesiz ki Allâh’ındır isimlerin en güzeli.
Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Esmâsıyla yönelerek, açtık dergâhına eli,
Kalbimizle tasdik edip, inanmadan felâh yoktur!

Merhameti sonsuz Allah, hem Rahmân’dır hem de Rahîm,
Hikmetle hükmeden Hakîm, hakkı ile bilen Alîm,
Azametli, büyük Azîm, kula mühlet veren Halîm;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
O’nun yüce ahlâkıyla donanmadan felâh yoktur!

Emsalsiz bir güzellikte halk edendir Bedî, Hâlik,
O’dur kâinâta Vâris, Mâlikü’l-mülk mülke mâlik,
Her ne varsa sahibidir O şefkatli Raûf, Melik;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Hürmet ile secdelere kapanmadan felâh yoktur!

Bâri’ örneksiz yaratan, sûret verendir Musavvir,
Mukaddim ileri alan, geri bırakan Muahhir,
Muhyî bizi diri kılan, öldüren de O Mümît’tir;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Baş koyarak rızâsına adanmadan felâh yoktur!

Cömertliği sonsuz Kerîm; îman, güven veren Mü’min,
Adl ile hükmeden Hakem, görüp gözeten Müheymin,
Kavî kuvvetli muhteşem ve muhkemdir sağlam Metîn;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
O’nun ahsen boyasıyla boyanmadan felâh yoktur!

Ululuk sahibi Celîl, dâim üstün gelen Azîz,
Kulu zelil eden Müzill ve aziz eyleyen Muîz,
Mü’mine en güzel Vekîl, varlığı koruyan Hafîz;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Tevekkülle yalnız O’na, dayanmadan felâh yoktur!

Darlık veren Kabid’dır bak, açıp genişleten Bâsit,
Gerçek varlık sahibi Hak, adâlet dağıtan Muksit,
Rızıkları veren Rezzâk, varlığı besleyen Mukît;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Genişlik ve darlık ile sınanmadan felâh yoktur!

İntikama, zorlamaya, muktedir Müntakîm, Cebbâr,
Diler engel olur Mâni‘, dilerse kahreder Kahhâr,
Her faydayı veren Nâfi‘, her zararı verendir Dârr;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Gazabından rahmetine, sığınmadan felâh yoktur!

Önceden öncedir Evvel, sonu gelmeyecek Âhir,
Mahiyeti gizli Bâtın, varlığı âşikâr Zâhir,
Gücü hudutsuz Muktedir, kudreti sınırsız Kādir;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Zikri ile letâifler uyanmadan felâh yoktur!

Sırrımızı bilen Latîf, haberdar her şeyden Habîr,
Sesimizi duyan Semî‘, bizi her an gören Basîr,
Büyüklüğün kemâlinde Mütekebbir, ulu Kebîr;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Helâl-haram sınırları kollanmadan felâh yoktur.

Pek çok bağışlayan Gaffâr, günahları örten Gafûr,
İyiliği sevendir Berr, bol bol ecir veren Şekûr,
Sabrı nihayetsiz Sabûr, yerin göğün ışığı Nûr;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Kalpler O’nun nûru ile nurlanmadan felâh yoktur!

Muhsî sayar, korur kitap, o gün hesap görür Hasîb,
Tevbe kabul eder Tevvâb murakabe eder Rakîb,
Hadsiz hibe eden Vehhâb, icâbet eyleyen Mucîb;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Tevbe edip günahlara ağlanmadan felâh yoktur!

Alçaltıp indiren Hâfıd şerefle yükselten Râfi‘,
Müşkülleri açan Fettah, varlığı kuşatan Vâsi‘,
Gönderen, dirilten Bâis, mahşerde toplayan Câmi‘;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Dergâhına sâlih amel yollanmadan felâh yoktur!

İnsanlığa Hak’tan geldi, selîm kılmak için İslâm,
O lutfeder selâmeti, selâm O’ndan, O’dur Selâm,
Celâl ve ikram sahibi, O Zü’l-Celâli ve’l-ikrâm;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
İslâm ile teslim olup bağlanmadan felâh yoktur!

Mevcûdatta ne ki mevcud, O’dur vücut veren Vâcid,
Seven ve sevilen Vedûd, ihsanı çok olan Mâcid,
Her şey O’na muhtaç Samed, ortağı yok birdir Vâhid;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Muhabbetiyle sîneler dağlanmadan felâh yoktur!

Tasavvurlar üstü ulvî, yüceliği sonsuz Âlî,
Hidâyet bahşeden Hâdî, müttakîler dostu Velî,
Kulu zengin eden Muğnî, biz fakiriz O’dur Ganî;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
İradeyi hayra doğru kullanmadan felâh yoktur!

Hamde lâyık olan Hamîd, şerefi çok yüksek Mecîd,
Doğruya erdiren Reşîd, her şeye şahittir Şehîd,
Yoktan var eyleyen Mübdî, tekrar hayat veren Muîd;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Takvâ ile kalp âhengi sağlanmadan felâh yoktur!

Adâlet sahibi Adl’dir bütün kâinâta Vâlî,
Azamette büyüklükte, idrak üstü Müteâlî,
Her noksandan uzak Kuddûs, O Bâkî’nin yok zevâli;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Tefekkürle sıfatları anlanmadan felâh yoktur!

Kullarına rahmetinden, günahları siler Afüv,
O ölümsüz diri Hayy’e, ne benzer var ne de küfüv,
Varlığı var tutar Kayyûm, gelmez asla uyku-sehiv;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
O’na kulluk gıdasıyla canlanmadan felâh yoktur!

Kâinatta her ne varsa, esmâsının zuhûrudur,
Her var oluş her yok oluş esmâsından eder sudur,
Her canlıyı izni ile O yürütür, O durdurur;

Şahidim ben O Allah ki O’ndan başka ilâh yoktur!
Yüce Zât’ı tevhid ile birlenmeden felâh yoktur!