108. SAYI TAKDİM

 

Kıymetli Okuyucularımız,

Zamanın yavaşça aktığı devirler geride kaldı. Artık herkes koşturuyor. Her şey baş döndürücü bir hızla değişiyor, gelişiyor, koşuyor. Herkes koşuyorsa ortada bir yarış var demektir aynı zamanda. Fakat güzergâhları ve hedefleri farklı yarışlar:

Kimileri günah işlemekte ve düşmanlıkta yarışıyor. Koşturmaları ilâhî gazaba ve azâba doğru…

Kimileri dünya malı ve böbürlenmesi için yarışıyor.Koşturmaları hüsrâna ve pişmanlığa doğru…

Kimileri zâhirde hayırda da koşsa, doğru güzergâhta da gitse, yarışmanın ahlâkında sürçüyor, başkasına çelme takayım derken, kendine çengel oluyor.

Kimileri ise hayırlara, güzelliklere, âhiretin kalıcı mükâfatlarına, kardeşlik âdâbında da yarışarak koşuyor. İşte bu koşu ilâhî rahmete doğru…

Çağrımız, bir yarış ve imtihan olan bu dünya parkurunda, doğru güzergâhı seçmek, doğru hedefi belirlemek ve her şeyiyle en güzel, en zarif, en iyi şekilde yarışmaya:

İlâhî Rahmete Koşun!

Eğitim bir yarış, siyaset bir yarış, hizmet bir yarış… Her şey yarışla anlamlı, yarışla heyecanlı, yarışla canlı… Öne geçenin böbürlenmeyip şükrettiği, geri kalanın yeise düşmeyip azmettiği, niyet, davranış, üslûp ve hedef açısından «en hayırlı, en iyi» olanın kazandığı bir yarış… Bunun şartı, en baştaki niyetin ve en sondaki hedefin «İlâhî Rahmet» olması…

Bu sebeple; öğrencilerin ilk dönem karnelerini geride bırakıp ikinci dönemde yeni bir yarışa koyulacağı, ülkenin seçim sath-ı mâiline girdiği bir dönemde bu tashîh-i niyeti hatırlatmak üzere seçtik dosya konumuzu:

İlâhî Rahmete Koşun!

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ’nin başyazısını şu paragraf özetlemekte:

İnsanoğlu, nereye koşuyorsa, her şeyi ona göre. İstekleri, hevesleri, idealleri, duyguları, düşünceleri, gayretleri, hayatı ve ölümü de ona göre. Eğer koşuş, mahiyetiyle birlikte ilâhî rahmete ise insan; meleklerden de üstün, mükemmel bir varlık. Lâkin o koşuş, şayet tersine ise; o zaman insandaki bütün güzellikler de tersine. Kötülük, gaflet ve hüsran yönüne.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; «İhlâslı Bir İnfak Şuuruyla Hayırda Yarışmak» mevzuunu, helâlinden kazanıp hayır ve hasenâta infak etme yarışını, âyetlerle ve misallerle kaleme aldı.

«Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri» köşesinde; geçen ay ele alınan «basîret gözü»nden sonra, bu ay «mâneviyat kulağı» yer aldı. İlâhî hakikatleri duyuş yahut onlara sağır kesiliş farkına göre; «Hakikînin Asâleti ve Sahtenin Garâbeti!..» sergilendi.

Dosya konumuz yarış olunca, hayır yarışmasını ve ilâhî rahmet koşusunu en güzel şekilde anlatmakta yarıştı kalemlerimiz. Yeniden kaleme sarılan Ayla AĞABEGÜM, âdil bir liyâkat yarışına çomak sokan iltimas ve aracılık derdine temas etti. Ülke gündemindeki mücadelede herkese fazîlet, itidal ve centilmenlik çağrısı yapılırken; ukbâ yarışının dünya yarışlarından farkları, hayır yarışlarında gözetilmesi gereken esaslarla dopdolu bir dosya meydana geldi.

Yard. Doç. Dr. Mustafa CANLI’nın yeni köşesi ve Prof. Dr. Osman ÇETİNKAYA’nın Kosova gezi notları ilginizi çekecek muhtevâmızdan iki nümûne…

Her Şubat tasarımımızda yenilikler ve değişiklikler yaparak, zâhir plânında da en güzeli arayış yarışımızı, bu sene de sürdürdük. Beğeneceğinizi umuyoruz.

Önümüzdeki ay, 10. yılımıza ve yeni kampanya dönemimize; medeniyetimizin en etkili, en feyizli sadâlarından Hazret-i Mevlânâ nefesli mükemmel bir eserle gireceğiz. Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi’nin feyizli kaleminden; «Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında Sır ve Hikmet İncileri…» Bunun müjdesini de şimdiden duyurmak isteriz.

İlim, ihlâs, infak ve mâneviyat yolunda insanı koşturacak ve yıldızlarla yarıştıracak bir şevk için okuyalım, okutalım… Hep beraber şevk ile Allâh’a koşalım… Dünyada rahmetine, ukbâda cennetine kavuşmak için…

Yüzakıyla…