ŞİİR DİLİYLE HADİSLER -18-

ŞAİR : TÂLÎ (Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI)

لَا تَكُونُوا إِمَّعَةً، تَقُولُونَ : إِنْ أَحْسَنَ النَّاسُ أَحْسَنَّا وَإِنْ ظَلَمُوا ظَلَمْنَا ، وَلَكِنْ وَطِّنُوا أَنْفُسَكُمْ ، إِنْ أَحْسَنَ النَّاسُ أَنْ تُحْسِنُوا وَإِنْ أَسَاءُوا فَلَا تَظْلِمُوا

“İnsanlar iyilik yaparsa biz de (onlarla beraber) iyilik yaparız, şayet zulmederlerse biz de (onlarla beraber) zulmederiz, diyerek her hususta başkalarını taklit eden şahsiyetsiz, iradesiz, kararsız kişiler olmayın! Lâkin kendinizi, insanlar iyilik yaparsa iyilik yapmaya, kötülük yaparlarsa zulmetmemeye (kötülüklerinden uzak durmaya) alıştırın!” (Tirmizî, Birr, 63/2007; Taberânî, Kebîr, IX, 166, 167; Buhârî, et-Târihü’l-Kebîr, IV, 367)

“Olmasın hiçbiriniz kör ve kararsız güdülen,
Demesin: «Sadece etrâfıma tâbîyim ben:
İyilik varsa civârımda, o yoldan giderim.
Kötülük varsa eğer, ben de fenâlık ederim!»

Böyle olmaz! Hepiniz nefse sebât ettirecek…
Nefsi ıslâh ederek, şahsiyet inşâ ederek;
Tam dirâyetle alın hisse, hayır nehrinden,
Tam irâdeyle de halkın, sakının şerrinden…

” vezni: feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün
(fâilâtün) (fâ‘lün)