GEÇMİŞTEN HÂTIRALAR

ŞAİR : Hakkı ŞENER hakki_0111@hotmail.com

Ceddim, Osmanlı’nın geçtiği yerler,
Yıllardır peşinden bakıp duruyor…
Elvan çiçeklerin açtığı yerler,
Melûl, mahzun boyun büküp duruyor…

Plevne içinde bir Osman Paşa,
Adını duyanlar düşer telâşa.
Hasretle başını vuruyor taşa,
Tuna gamlı gamlı akıp duruyor…

Kosova’da Murad Hüdâvendigâr,
Zaferler bıraktı, bize yâdigâr…
Şimdi kervan konmaz hanlar târumar,
Derdini dağlara döküp duruyor…

Yağmurla bu şehrin gözün yaşları,
Çeşmesi kurumuş köşe başları,
Süvarisi gelmez binek taşları,
Baykuş konmuş ağıt yakıp duruyor…

Doğuyu batıya Mostar bağlıyor,
Altından Neretva Nehri çağlıyor,
Tepedeki haça bakıp ağlıyor,
Kahırla içini çekip duruyor…

Her kim uğrayıp da hâlini sorsa,
Bir bir anlatacak ne derdi varsa,
«Üsküp, Şar Dağı’ndan uzanan Bursa…»
Bağlarında güller kokup duruyor…

Bir yanık türküdür, dillerde Budin,
Evlâd-ı Fâtihân diyarı Vidin,
O mesut günlerden bir kelâm edin,
Sînesine kasvet çöküp duruyor…

Bir şanlı destanın adı Niğbolu,
Tuna kıyısında zaferler yolu,
Şimdi ufka dalmış gözleri dolu,
Yıldırım’a selâm çakıp duruyor…

Kanunî’nin son seferi Zigetvar,
Son nefese kadar, Hakk’a hizmet var,
Almak isteyene nice ibret var,
Her yanda meydana çıkıp duruyor…

Beş vakit ezanla inlerken doruk,
Güven timsâliydi baştaki sarık,
Şimdi yâd ederken yüreğim buruk,
Minareler kaşın yıkıp duruyor…

Kul Hakkı bu hâli söylemez diller,
Susuzlara su vermiyor sebiller,
Harabe camiler, sönmüş kandiller,
Ah dedikçe bağrın söküp duruyor…