HANGİ İMTİHAN?

M. Faik GÜNGÖR m.f.g.023@hotmail.com

Kopya ver öğretmenim o büyük imtihana,
Kimin rehberliğinde kavuşurum Sübhân’a?

Söyle bu imtihanın cevabı nerde saklı?
Hangi kitapta, nasıl bir formüle odaklı?

Âhirzaman Rasûl’ün sözlerini hatırlat,
Yaratılış gayemi yüce kitaptan anlat.

Niçin gündüz geceyi, gece gündüzü arar,
Bu devr-i dâim neden vakti sebebe sarar?

Ses kulağa gelmeden, söze dönmeden önce,
Öğret, göz neye yarar, gökte kandil sönünce?

Geçmeyi öğret bana, kıldan ince köprüden,
Zikri nakşet kalbime, farkım olsun sürüden.

Bir menzile varmalı, misk-i amber kokmalı,
Her yan güllük-gülistan, sular zemzem akmalı.

Yâkut gözlü kuşların su içtiği limana,
Götürsün verdiklerin İbrahimce îmâna.

Amel defterlerinin tartıldığı mîzanda,
Gizlenenler tümüyle âşikâre sızanda,

Ayan-beyan her şeyin ortaya saçıldığı,
Güneş yüzü görmemiş sırların açıldığı,

Güne hazırla beni boynum bükük olmasın.
Titreyip utancımdan betim-benzim solmasın.

Sorulunca ömrünü nerede, ne biçimde,
Kaç yetimi ağlattın her yudum, her içimde.

Suallere karşılık yüzümü ak eylesin.
Dillenince uzuvlar beni güzel söylesin.

Korku ve endişenin yaşanmadığı âna,
Ulaştırsın sâlimen temiz yüzlüden yana.

Hazırlama, istemem dünyalık imtihana,
Ebedî hayatımı koyma günlük sahana.

Torpil ve iltimâsın sürgün yediği yerde,
Düşersem doğrulamam cüssemden ağır derde.

Duydum günde beş vakit secdeye varan alın,
Mahşer günü dîvanda, huzurda kalmaz yalın.

Toplanınca notlarım ateşten korumalı,
Kurtuluşa götüren yolları aramalı.

Pişmanlık aleviyle kavrulmadan bedenler,
Yükselsin has bahçeyi çevreleyen bedenler.

Mayıs 2012